sağlam bir temele sahiptir

sağlam bir temele sahiptir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sağlam bir temele sahiptir has a solid basis

sağlam bir temele sahiptir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sağlam bir temele dayanmak put on a firm footing
ekonomilerini sağlam bir temele sokmak move their economy onto a sound footing
sağlam bir temele sahip olmak have a solid basis
sağlam bir temele ihtiyaç duymak need a solid foundation
sağlam bir temele dayalı based on a solid foundation
daha sağlam bir temele koymak to put on a firmer footing
kendi tüzel kişiliğine sahiptir ve ab sistemi içerisinde finansal özerkliğe sahiptir has its own legal personality and enjoys financial autonomy within the eu system
sağlam bir toprak bağlantısına sahiptir has a solid ground connection
herhangi bir beyan veya temele dayanarak in reliance on any statement or representation
makul bir temele sahip olmak have a reasonable basis
iyi bir temele sahip olmak have a good basis
resmi bir temele dayanmak put on a formal footing
herhangi bir temele sahip olmak have any basis
biyolojik bir temele sahip olmak have a biological basis
bir temele dayanmak basing an estimate on
derin bir temele sahip olmak have a profound
güvenilir bir temele dayanmadan without a reliable factual basis
gerçek bir temele sahip değil is without a factual basis
bir temele dayanıyor rests on a foundation
önemli bir kurulu temele sahip olmak have a significant installed base
güçlü bir temele sahip olmak have a strong basis in
iyi bir temele sahip olmak have a good basis for
dışlama için bir temele dayanan itiraz objection based on a ground for exclusion
inanmak için makul bir temele sahip olmak have a reasonable basis to believe
belirlenmiş bir yasal temele dayanarak based on a designated legal basis
makul bir temele sahip has a reasonable basis
sağlam yapıya sahiptir features rugged construction
temele dönüş back to basics
temele dönüş back-to-basics
aynı temele dayanmak stand on the same footing
temele geri dönüş yaklaşımı back-to-basics approach
eşit temele koymak put on an equal footing
temele dayanmak rest on a foundation
aynı temele dayanmak put on the same footing
temele hizmet etmek serve the basis
bu temele dayanmak build on this foundation
eşit temele dayanıyor puts on equal footing
bu temele dayanıyor builds on this foundation
temele bağlı relevant on the basis
çatıdan temele from roof to foundation
temele oturmak sit on foundation
temele oturmak sit the foundation
önceki temele base on previous
temele koymak set on a basis
eşit temele koymak put on a equal footing
aynı temele dayanıyor puts on the same footing
sağlam bir vücutta sağlam bir zihin a sound mind in a sound body
sağlam ve sağlam sound and solid
sağlam ve sağlam rugged and robust
sağlam ve sağlam sound and robust