çıkarlarını göz önünde bulundurarak

çıkarlarını göz önünde bulundurarak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çıkarlarını göz önünde bulundurarak considering their interests

çıkarlarını göz önünde bulundurarak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
çıkarlarını göz önünde bulundurarak taking into account the best interests of
gerçeği göz önünde bulundurarak considering the fact
şartları göz önünde bulundurarak considering the conditions
bu hedefleri göz önünde bulundurarak with these goals in mind
bu gerçeği göz önünde bulundurarak considering this fact
bu uygulamayı göz önünde bulundurarak considering this application
seçenekleri göz önünde bulundurarak considering the options
bu düşünceleri göz önünde bulundurarak with these thoughts in mind
bütün koşulları göz önünde bulundurarak considering all circumstances
bu hakları göz önünde bulundurarak keeping in mind these rights
bunları göz önünde bulundurarak considering those
zamanlamayı göz önünde bulundurarak considering the timing
çıkarları göz önünde bulundurarak considering the interests
bu şeyleri göz önünde bulundurarak with these things in mind
yukarıdakileri göz önünde bulundurarak bearing in mind the above
ne kadar zor olduğunu göz önünde bulundurarak considering how difficult it is
önemli rolü göz önünde bulundurarak considering the important role
tüm bu noktaları göz önünde bulundurarak bearing all these points in mind
devletleri göz önünde bulundurarak considering states
kriterleri göz önünde bulundurarak considering benchmarks
göz önünde bulundurarak in consideration of us allowing
bu prensibi göz önünde bulundurarak with that principle in mind
zenginliğini göz önünde bulundurarak considering the wealth of
ihtiyaçları göz önünde bulundurarak bearing in mind the needs
kapasitesini göz önünde bulundurarak. considering its capacity.
standartları göz önünde bulundurarak considering the standards
bu kriterleri göz önünde bulundurarak considering these criteria
geçmişi göz önünde bulundurarak considering the past
büyük değişiklikleri göz önünde bulundurarak considering the major changes
hacmini göz önünde bulundurarak considering the volume of
arasındaki yakın ilişkiyi göz önünde bulundurarak considering the close relationship between
göz önünde bulundurarak given that we consider
yorumları göz önünde bulundurarak considering the comments
gerçekleri göz önünde bulundurarak considering the facts that
hedef kitleyi göz önünde bulundurarak with the target audience in mind
bu şartları göz önünde bulundurarak considering these conditions
yasaklamayı göz önünde bulundurarak considering banning
kuralları göz önünde bulundurarak bearing in mind the guidelines
programın önünde veya önünde on or ahead of schedule
göz önünde bulundurularak in consideration of
göz önünde bulundurularak inconsideration
göz önünde bulundurmak take into consideration
lütfen şunu göz önünde bulundurun please be advised that
aşağıdakileri göz önünde bulundur consider the following
göz önünde tutmak keep in sight
göz önünde olmak be in the spotlight
bu amaç göz önünde bulundurularak with this goal in mind
göz önünde olmak be in sight
göz önünde bulunduruyorum i'm considering
bunu göz önünde bulundur take this into consideration