göz önünde olmak

göz önünde olmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
göz önünde olmak be in the spotlight

göz önünde olmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları

göz önünde olmak be in sight
göz önünde olmak be beholden to
göz önünde olmak be within sight
programın önünde veya önünde on or ahead of schedule
göz önünde bulundurularak in consideration of
göz önünde bulundurularak inconsideration
göz önünde bulundurmak take into consideration
lütfen şunu göz önünde bulundurun please be advised that
aşağıdakileri göz önünde bulundur consider the following
göz önünde tutmak keep in sight
gerçeği göz önünde bulundurarak considering the fact
bu amaç göz önünde bulundurularak with this goal in mind
göz önünde bulunduruyorum i'm considering
bunu göz önünde bulundur take this into consideration
yukarıdakiler göz önünde bulundurularak with the above in mind
göz önünde bulundurmak mind on
bu amaç göz önünde bulundurularak with this objective in mind
göz önünde bulundurmak take sight
etkileri göz önünde bulundurun consider the implications
lütfen aşağıdakileri göz önünde bulundurun please consider the following
göz önünde at the beck
göz önünde bulundurulmak remain under consideration
göz önünde bulundurma hareketi motion to reconsider
güvenliği göz önünde bulundur keep safety in mind
göz önünde tutmak hold in regard
daima güvenliği göz önünde bulundur always keep safety in mind
büyük resmi göz önünde bulundur keep the big picture in mind
dikkatlice göz önünde bulundurulur carefully taken into account
ifadeleri göz önünde bulundurun consider statements
riski göz önünde bulundur consider the risk
tüm seçenekleri göz önünde bulundur consider all options
bu hedefler göz önünde bulundurularak with these objectives in mind
şartları göz önünde bulundurarak considering the conditions
bu hedefleri göz önünde bulundurarak with these goals in mind
bu gerçeği göz önünde bulundurarak considering this fact
bu uygulamayı göz önünde bulundurarak considering this application
seçenekleri göz önünde bulundurarak considering the options
sorunları göz önünde bulundur consider issues
her şeyi göz önünde bulundur take everything into account
güvenliğiniz göz önünde bulundurularak with your safety in mind
işlevselliği göz önünde bulundurularak with functionality in mind
göz önünde bulundurulmalı have to be borne in mind
koşulları göz önünde bulundurmak take into account the circumstances
değişiklikleri göz önünde bulundur consider amendments
bu hedef göz önünde bulundurularak with this target in mind
bu düşünceleri göz önünde bulundurarak with these thoughts in mind
dikkatli göz önünde bulundurulmalı taken into careful consideration
göz önünde bulundurulur is made in consideration
göz önünde bulundurulmalı has to be borne in mind
göz önünde bulundurulmak being under consideration