| sağlamak için değil |
not provide for |
sağlamak için değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| değil sağlamak için |
to ensure that it does not |
| sağlamak için yeterli değil |
not be enough to ensure |
| sağlamak için yeterli değil |
is not enough to ensure |
| toplumsal değişimi sağlamak için birlikte yeni bir şey değil |
together to bring about social change is nothing new |
| sadece sağlamak değil |
not only provide |
| sağlamak değil |
is not ensuring |
| uyum sağlamak mümkün değil |
it is not possible to adapt |
| sağlamak pek mümkün değil |
are unlikely to ensure |
| tedavi sağlamak yeterli değil |
it is not enough to provide treatment |
| para için en iyi değeri sağlamak için |
to ensure best value for money |
| çok iyi değil çok kötü değil |
not so good not so bad |
| hiç hoş değil, bir şey değil. |
not at all o you're welcome |
| iyi değil fena değil |
not good not bad |
| artık mümkün değil veya istekli değil |
is no longer able or willing to |
| daha iyi değil daha kötü değil, sadece farklı |
not better not worse, just different |
| - samsung değil, sony değil mi? |
-not samsung, not sony? |
| dünyanın herkesin ihtiyaçları için yeterince var, ancak herkesin ihtiyaçları için değil; |
the world has enough for everyone's needs, but not everyone' |
| huzuru sağlamak için kurulan yasadışı örgüt |
vigilance committee |
| huzuru sağlamak için kurulan yasadışı örgüt üyesi |
vigilante |
| size kolaylık sağlamak için |
for your convenience |
| kolaylık sağlamak için |
for convenience |
| sağlamak için |
in order to ensure |
| sadece kolaylık sağlamak için |
for convenience only |
| sağlamak için |
in order to provide |
| sağlamak için |
for providing |
| sağlamak için tasarlanmıştır |
is intended to provide |
| için destek sağlamak |
provide support for |
| sağlamak için |
so as to ensure |
| sağlamak için çabalar |
strives to provide |
| sağlamak için |
for ensuring |
| sağlamak için |
so as to enable |
| güvenliğini sağlamak için |
for securing |
| sağlamak için |
aim to ensure |
| sağlamak için çabalamak |
strive to provide |
| sağlamak için gerekli |
required to provide |
| sağlamak için çabalamak |
strive to ensure |
| sağlamak için çabalar |
strives to ensure |
| kendileri için sağlamak |
provide for themselves |
| sağlamak için özen gösterilmelidir |
care must be taken to ensure |
| için bir temel sağlamak |
provide a basis for |
| sağlamak için tasarlanmış |
designed to provide |
| sağlamak için |
so as to provide |
| sağlamak için kontrol edin |
check to ensure |
| sağlamak için çaba göstermek |
endeavour to ensure |
| sağlamak için tasarlandı |
designed to ensure |
| kolaylık sağlamak için sonlandırmak |
terminate for convenience |
| bunu sağlamak için |
in order to ensure that |
| sağlamak için çalışıyoruz |
we strive to provide |
| sağlamak için istekli |
willing to provide |
| sağlamak için adanmış |
dedicated to providing |