since some time has elapsed

since some time has elapsed teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
since some time has elapsed bir süre geçtiğinden

since some time has elapsed terimi için benzer kelimeler ve anlamları
the time that has elapsed since then o zamandan beri geçen zaman
time elapsed since o zamandan beri geçen zaman
have elapsed since o zamandan beri geçen
have now elapsed since o zamandan beri geçenler
provided at least 28 days have elapsed since the first dose ilk dozdan bu yana en az 28 gün geçmiş olması şartıyla
days have elapsed since o zamandan beri geçenler
89 years have now elapsed since 89 yıldan beri
have elapsed since the date tarihinden beri geçen
days have elapsed since lodging konaklamadan bu yana geçen günler
time has elapsed zaman geçti
a long time has elapsed uzun zaman geçti
when time has elapsed zaman geçtiğinde
time limit has elapsed zaman sınırı doldu
after a short time has elapsed kısa bir süre sonra
it has been some time since we last spoke en son konuştuğumuzdan beri zaman geçti.
it has been some time since o zamandan beri
since some time has bir süredir
has been some time since o zamandan beri
it has been some time since we have had news of haber aldığımızdan beri bir süre geçti.
elapsed time geçen zaman
time elapsed geçen süre
elapsed time meter geçen zaman ölçer
total elapsed time toplam geçen süre
elapsed time indicator geçen zaman göstergesi
given the time elapsed geçen zaman verilen
time elapsed until kadar geçen süre
time elapsed from geçen süre
elapsed flying time geçen uçuş süresi
elapsed time from geçen süre
elapsed operating time geçen çalışma süresi
time elapsed between arasında geçen zaman
time elapsed during sırasında geçen süre
estimated elapsed time tahmini geçen süre
elapsed this time bu sefer geçen
short time elapsed geçen kısa süre
time elapsed for için geçen süre
length of time elapsed geçen süre
on elapsed time geçen sürede
elapsed recording time geçen kayıt süresi
elapsed play time geçen oyun süresi
elapsed time display geçen zaman göstergesi
elapsed at the time of zamanında geçen
in view of the time elapsed geçen zamanın ışığında
accumulated elapsed time birikmiş geçen zaman
an elapsed time geçen bir zaman
elapsed time period geçen süre
once the time elapsed zaman geçtiğinde
track elapsed time geçen süreyi takip et
over elapsed time geçen süre içinde
elapsed charging time geçen şarj süresi