failure to give notice

failure to give notice teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
failure to give notice ihbarda bulunmamak

failure to give notice terimi için benzer kelimeler ve anlamları
failure to give such notice böyle bir ihbarda bulunamama
failure to give prompt notice anında bildirimde bulunulmaması
stability failure-failure kararlılık hatası-başarısızlık
failure failure başarısızlık başarısızlık
delivery failure notice teslimat hatası bildirimi
failure to provide such notice böyle bir ihbarda bulunamama
notice of failure başarısızlık bildirimi
failure to provide notice bildirimde bulunamama
failure to provide timely notice zamanında bildirimde bulunulmaması
received a failure notice bir arıza bildirimi aldı
without notice in the case of system failure, maintenance or sistem arızasında, bakım veya
failure to appear notice bildirimde bulunamama
the above copyright notice and this permission notice shall yukarıdaki telif hakkı bildirimi ve bu izin bildirimi
for notice by notice haber vermek için
notice means written notice bildirim yazılı bildirim anlamına gelir
in lieu of notice notice bildirim yerine
give someone heart failure birine kalp yetmezliği vermek
failure to give verememek
failure to give decision karar vermeme
give failure başarısızlık vermek
a failure to give verememek
give notice önceden haber vermek
give written notice yazılı olarak bildirmek
give a notice haber vermek
give prompt notice hemen haber vermek
give prior notice önceden haber vermek
give notice in writing yazılı olarak bildirmek
shall give notice haber vermeli
give reasonable notice makul bir ihbarda bulunmak
give formal notice resmi olarak bildirmek
give notice thereof dikkatini ver
give you notice sana haber ver
give notice of a meeting toplantı bildirmek
give prompt written notice hemen yazılı bildirimde bulunmak
give advance notice önceden haber vermek
give proper notice uygun bildirimde bulunmak
give notice of termination fesih bildirmek
shall give written notice yazılı bildirimde bulunacak
give public notice halka bildirmek
give due notice tebligat vermek
give notice that farkına varmak
give adequate notice yeterli ihbarda bulunmak
give you advance notice sana önceden haber ver
may give notice haber verebilir
promptly give notice derhal haber vermek
give notice of opposition muhalefet bildirmek
give a month's notice bir ay önce haber ver
give advanced notice önceden haber vermek
hereby give notice bildirimde bulunmak
give notice requiring gerektiren ihbarda bulunmak