derhal haber vermek

derhal haber vermek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
derhal haber vermek promptly give notice

derhal haber vermek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
derhal haber vermek giving prompt notice
derhal ve derhal in full and promptly
derhal tam ve derhal bilgilendirilecek shall be fully and immediately informed
derhal haber verildiğinde immediately upon notice
derhal size haber vereceğim i will let you know immediately
derhal haber vermeli shall give prompt notice
derhal haber vermeli shall promptly give notice
lütfen derhal bize haber verin please notify us immediately
derhal birbirinize haber verin notify each other promptly
derhal haber vermeksizin with prompt notice of
derhal önceden haber verilecek prompt prior notice thereof shall be given
derhal haber ver immediately let you know
derhal yöneticinize haber verin inform your manager immediately
derhal haber vermeli must give immediate notice
haber vermeksizin derhal sonlandırılacak will terminate immediately without notice
derhal size haber vereceğim shall provide notice to you promptly
derhal ve önceden haber vermeksizin immediately and without prior notice
haber yok iyi haber no news is good news
iyi haber kötü haber good news bad news
iyi haber yok haber yok good news no news
derhal bilgi vermek promptly inform
derhal vermek promptly give
derhal hizmet vermek to promptly service
derhal ve etkili bir şekilde cevap vermek respond promptly and effectively to
kiralamak, kiraya vermek, alt lisans vermek, ödünç vermek veya devretmek rent, lease, sublicense, lend or transfer
haber vermek apprise
önceden haber vermek forebode
önceden haber vermek prognosticate
önceden haber vermek prophesy
önceden haber vermek give notice
haber vermek giving notice
haber vermek give a notice
önceden haber vermek notice in advance
kötü haber vermek breaking bad news
hemen haber vermek give prompt notice
önceden haber vermek give prior notice
haber vermek put up a notice
haber vermek put notice
haber vermek deliver news
haber vermek letting know
önceden haber vermek give advance notice
avukata haber vermek instruct a lawyer
sana haber vermek provide you with notice
önceden haber vermek suretiyle by further notice
önceden haber vermek üzere on prior notice
önceden haber vermek giving prior notice
yazılı olarak haber vermek giving notice in writing
önceden haber vermek giving advance notice
haber vermek delivering news
avukata haber vermek instruct solicitor