| önceden haber vermek suretiyle |
by further notice |
önceden haber vermek suretiyle terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| önceden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle |
upon prior written notice |
| önceden yazılı olarak bildirilmek suretiyle |
forthwith by notice in writing |
| önceden atanmak suretiyle |
by prior appointment through |
| 10 gün önceden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle |
with a 10 days written notice |
| # 039 olmak suretiyle, ettik |
could've |
| uymak suretiyle |
by complying |
| sonlandırmak suretiyle |
by terminating |
| bu önlemleri komisyona iletmemek suretiyle |
by not communicating those measures to the commission |
| oylar el kaldırmak suretiyle verilir. |
votes shall be taken by a show of hands |
| bildirimde bulunmak suretiyle |
by filing a notice |
| komite normalde el kaldırmak suretiyle oy kullanır |
the committee shall normally vote by show of hands |
| yazılı bir bildirimde bulunmak suretiyle |
by filing a written notice |
| özellikle kolaylaştırmak suretiyle |
in particular by facilitating |
| diğer taraflara yazılı bildirimde bulunmak suretiyle |
upon written notice to the other parties |
| anlaşmaya varmak suretiyle |
by reaching agreement |
| bildirimde bulunmak suretiyle yeterli sürede ve s |
to have been served with notice in sufficient time and in s |
| önceden haber vermek |
forebode |
| önceden haber vermek |
prognosticate |
| önceden haber vermek |
prophesy |
| önceden haber vermek |
give notice |
| önceden haber vermek |
notice in advance |
| önceden haber vermek |
give prior notice |
| önceden haber vermek |
give advance notice |
| önceden haber vermek üzere |
on prior notice |
| önceden haber vermek |
giving prior notice |
| önceden haber vermek |
giving advance notice |
| önceden haber vermek |
any prior notice |
| önceden haber vermek |
give advanced notice |
| yazılı olarak önceden haber vermek |
prior notice in writing |
| 30 gün önceden haber vermek |
giving 30 days notice |
| 14 gün önceden haber vermek |
giving 14 days notice |
| size önceden haber vermek |
provide you with advance notice |
| az önceden haber vermek |
little advance notice |
| bir hafta önceden haber vermek |
giving one week's notice |
| önceden haber vermek |
have advance notice |
| önceden haber vermek kadar |
as much prior notice |
| kimseye önceden haber vermek |
prior notice to anyone |
| iki hafta önceden haber vermek |
giving two weeks notice |
| bir ay önceden haber vermek |
prior notice of one month |
| önceden haber vermek önemlidir |
advance notice is essential |
| önceden haber vermek |
notice beforehand |
| önceden haber vermek |
notice before |
| saatler önceden haber vermek |
hours of advance notice |
| mahkemeye önceden haber vermek |
informing the court in advance of |
| mümkün olduğu kadar önceden haber vermek gerekirse |
with as much advance notice as possible |
| altı ay önceden haber vermek |
giving notice six months in advance |
| önceden haber vermek gerekiyor |
requires advance notice |
| üç ay önceden haber vermek |
giving three months notice |
| en azından önceden haber vermek |
a prior notice at least |
| önceden haber vermek |
serve a prior notice |