you have to leave a deposit

you have to leave a deposit teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
you have to leave a deposit depozito bırakmak zorundasın

you have to leave a deposit terimi için benzer kelimeler ve anlamları

leave a deposit depozito bırakmak
you have arranged for the direct deposit of your pension in emekli maaşınızın doğrudan ödenmesi için düzenleme yaptınız.
leave and family leave izin ve aile izni
leave blank if you don't have one eğer sahip değilseniz, boş bırakın
once you have used these links to leave our bu bağlantıları kullandıktan sonra
what have your loves left you when they leave? sevdiklerin gittiklerinde seni ne terk etti?
are you sure you want to leave this page bu sayfadan ayrılmak istediğinize emin misiniz
if you wish you can leave a message dilerseniz mesaj bırakabilirsiniz
we encourage you to be aware when you leave our site sitemizden ayrıldığınızda farkında olmanızı öneririz
we encourage you to be aware when you leave ayrılırken farkında olmanızı öneririz
when you leave the site, you should be aware that our terms siteden ayrıldığınızda, şartlarımızın farkında olmalısınız.
have on deposit para yatırmak
have a deposit para yatırmak
if you deposit collateral as security teminat olarak teminat verirseniz
you make the deposit para yatırıyorsun
if you wish to deposit eğer yatırmak istersen
you will forfeit your deposit yatırdığınız parayı kaybedeceksiniz
you can deposit funds fon yatırabilirsin
you want to deposit yatırmak istiyorsun
do you require a deposit? depozito ister misiniz?
i have to leave gitmeliyim
i have to leave now şimdi gitmem gerekiyor
will have to leave ayrılmak zorunda kalacak
would have to leave ayrılmak zorunda kalacak
i have to leave earlier daha erken ayrılmalıyım
i have been on leave izinliyim
i have to leave early erken ayrılmak zorundayım
i have to leave for work işe gitmek zorundayım
have to leave work işten çıkmak zorunda
have them leave gitmelerini sağla
i have medical leave tıbbi iznim var
would probably have to leave muhtemelen ayrılmak zorunda kalacaktı
i have decided to leave ayrılmaya karar verdim
i will have to leave ayrılmak zorunda kalacağım
now i have to leave şimdi gitmeliyim
i have to leave for a meeting toplantıya gitmek zorundayım
i have something to leave for bırakacak bir şeyim var
have the opportunity to leave ayrılma şansına sahip olmak
have to leave early erken ayrılmak zorunda
have been asked to leave the country ülkeden ayrılmak istendi
if i have to leave eğer gitmek zorundaysam
i have had to leave ayrılmak zorunda kaldım
before you leave sen ayrılmadan
leave you alone seni yalnız bırakayım
i leave you seni terkediyorum
leave you seni terk
you leave gidiyorsun
when you leave terkettiğinde
you can leave ayrılabilirsin
leave you with seni yanlız bırak