erken ayrılmak zorundayım

erken ayrılmak zorundayım teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
erken ayrılmak zorundayım i have to leave early

erken ayrılmak zorundayım terimi için benzer kelimeler ve anlamları

erken kalkmak zorundayım i have to get up early
ayrılmak ve ayrılmak detach and leave
erken ayrılmak leave early
erken ayrılmak left early
erken ayrılmak leaving early
işten erken ayrılmak leave work early
okuldan erken ayrılmak leave school prematurely
sabah erken ayrılmak leave early in the morning
erken ayrılmak zorunda kaldı had to leave early
erken ayrılmak depart early
daha erken ayrılmak zorunda she has to leave earlier
erken ayrılmak leaving earlier
erken ayrılmak zorunda kaldım i had to leave early
erken ayrılmak leave prematurely
erken ayrılmak drop out early from
erken ayrılmak zorunda have to leave early
söylemek zorundayım i have to say
bunu söylemek zorundayım i have to say that
sana söylemek zorundayım i have to tell you
yazmak zorundayım i have to write
koşmak zorundayım i have to run
başa çıkmak zorundayım i have to deal with
yapmak zorundayım i must do
özür dilemek zorundayım i have to apologize
beklemek zorundayım i have to wait
zorundayım i am forced to
vermek zorundayım gotta give
reddetmek zorundayım i have to decline
tanımak zorundayım i have to recognize
işe gitmek zorundayım i have to go to work
beklemek zorundayım i must wait
uyumak zorundayım i must sleep
sana söylemek zorundayım i have to say you
sormak zorundayım i must ask
sana sormak zorundayım i have to ask you
inanmak zorundayım i have to believe
beklemek zorundayım i have to wait for
ne zaman zorundayım when do i have to
ispanyolca öğrenmek zorundayım i have to learn spanish
bunu yapmak zorundayım i have to do this
bilmek zorundayım have got to know
ihmal etmek zorundayım i have to omit
dikkate almak zorundayım i have to reckon
emin olmak zorundayım i have to make sure
dikkatini çekmek zorundayım i must draw your attention
hazırlanmak zorundayım i have to get ready
zorundayım i gotta have
ayrıca söylemek zorundayım i also have to say
sana bir şey sormak zorundayım i have to ask you something
netleştirmek zorundayım i must clarify