at the earliest opportunity following

at the earliest opportunity following teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
at the earliest opportunity following izleyen ilk fırsatta

at the earliest opportunity following terimi için benzer kelimeler ve anlamları
at the earliest opportunity en yakın fırsatta
earliest opportunity en erken fırsat
earliest possible opportunity mümkün olan en erken fırsat
at the earliest possible opportunity mümkün olan en kısa sürede
at your earliest opportunity ilk fırsatta
earliest reasonable opportunity en erken makul fırsat
at the earliest reasonable opportunity en erken makul fırsatta
at their earliest opportunity ilk fırsatta
at the earliest available opportunity en erken fırsatta
earliest practical opportunity en erken pratik fırsat
at the earliest practical opportunity en erken pratik fırsatta
at the very earliest opportunity en erken fırsatta
earliest opportunity thereafter bundan sonraki en erken fırsat
carried out at the earliest opportunity ilk fırsatta gerçekleştirilen
at the earliest practicable opportunity ilk fırsatta
on the earliest of the following dates takip eden tarihlerin en erken döneminde
earliest of the following dates takip eden tarihlerin en erken
the earliest of the following aşağıdakilerin en eskisi
on the earliest of the following aşağıdakilerin en erken
from the earliest of the following dates takip eden tarihlerin en eskilerinden
earliest of the following events aşağıdaki olaylardan en erken olanı
at the earliest possible date following izleyen en erken tarihte
following an opportunity for fırsatını takip etmek
earliest en erken
at your earliest convenience en uygun zamanda
at the earliest en erken
earliest convenience en erken kolaylık
earliest date en erken tarih
at the earliest convenience en kısa zamanda
earliest time en erken zaman
your earliest convenience müsait olacağın en erken zaman
earliest possible mümkün olan en erken
at your earliest en erken
earliest stages en erken aşamaları
earliest possible date mümkün olan en erken tarih
earliest memory en eski hafıza
earliest known bilinen en erken
at the earliest possible mümkün olan en erken
earliest memories en eski hatıralar
at the earliest possible time mümkün olan en kısa sürede
at the earliest possible stage mümkün olan en erken aşamada
at their earliest convenience ilk kolaylıklarında
earliest starting date en erken başlangıç tarihi
earliest start date en erken başlama tarihi
at our earliest convenience en yakın zamanda
from the earliest times en eski zamanlardan
earliest years en erken yıllar
until the earliest of en erken kadar
at its earliest convenience ilk kolaylıkta
earliest possible stage mümkün olan en erken aşama