within a short amount of time

within a short amount of time teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
within a short amount of time kısa bir süre içinde

within a short amount of time terimi için benzer kelimeler ve anlamları
within a very short amount of time çok kısa bir süre içinde
short amount of time kısa süre
in a short amount of time kısa sürede
in such a short amount of time bu kadar kısa sürede
fairly short amount of time oldukça kısa bir süre
in a very short amount of time çok kısa sürede
very short amount of time çok kısa zaman
such a short amount of time çok kısa bir süre
given the short amount of time kısa süre verilir
relatively short amount of time nispeten kısa bir süre
within a short time kısa sürede
within a short period of time kısa bir süre içinde
within short time kısa sürede
within a very short time çok kısa sürede
within a relatively short time nispeten kısa bir süre içinde
within a short time period kısa bir süre içinde
within the short time frame kısa süre içinde
within a short turnaround time kısa bir geri dönüş süresi içinde
within a short time window kısa bir süre içinde
will result in death within a relatively short time nispeten kısa sürede ölümle sonuçlanacaktır
within a very short time frame çok kısa bir süre içerisinde
within a reasonable amount of time makul bir süre içinde
within a limited amount of time sınırlı bir süre içinde
within reasonable amount of time makul bir süre içinde
short short story kısa kısa hikaye
short-short stories kısa kısa öyküler
too short short for için çok kısa
short amount kısa miktar
undiscounted amount of short-term employee benefits iskonto edilmeyen kısa vadeli personel sosyal hakları
falls short of the amount tutarın altına düşmek
within short kısa sürede
within short notice kısa sürede
within a short period kısa sürede
within a short walk kısa bir yürüyüş mesafesinde
within a short distance kısa bir mesafede
within a few short years birkaç yıl içinde
within short walking distance kısa yürüme mesafesinde
within a short timeframe kısa bir süre içinde
within a short drive kısa bir sürüş mesafesinde
within a short term kısa sürede
within a short while kısa bir süre içinde
within a short notice kısa sürede
within a short delay kısa bir gecikme içinde
within a short interval kısa bir süre içinde
within short distances kısa mesafeler içinde
within short lead times kısa teslim süreleri içinde
within a few short weeks birkaç hafta içinde
within a short walking distance kısa bir yürüyüş mesafesinde
within the amount miktar içinde
amount due within içinde ödenmesi gereken tutar