nispeten kısa bir süre

nispeten kısa bir süre teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
nispeten kısa bir süre relatively short amount of time

nispeten kısa bir süre terimi için benzer kelimeler ve anlamları
nispeten kısa bir süre içinde within a relatively short time
nispeten kısa bir süre relatively short period of time
nispeten kısa bir süre için for relatively short duration
nispeten kısa bir süre önce a relatively short time ago
nispeten kısa süre relatively short period
nispeten kısa bir sürede in a relatively short timeframe
nispeten kısa bir sırada in relatively short order
nispeten uzun süre relatively long period
nispeten uzun süre relatively long duration
nispeten uzun süre dayanmak last a relatively long time
bir süre ve bir süre once and a while
nispeten kısa relatively short
nispeten kısa zaman relatively short time
nispeten kısa bildirim relatively short notice
nispeten kısa relatively brief
nispeten kısa comparatively short
nispeten kısa sürede in a comparatively short time
nispeten kısa vadeli a relatively short-term
nispeten kısa vadeli doğa relatively short term nature
nispeten kısa sürede at relatively short notice
nispeten kısa is relatively short
nispeten kısa pozlama relatively short exposure
nispeten kısa sürede ölümle sonuçlanacaktır will result in death within a relatively short time
nispeten kısa ömür relatively short life
nispeten kısa aralıklarla. at relatively short intervals.
nispeten kısa ömürlüdür. relatively short-lived.
nispeten kısa is in comparatively short
kısa bir süre sonra bir e-posta alacaksınız you will receive an email shortly
neden 60 yıldan daha kısa bir süre önce babası olmayan bir adamın why a man whose father less than 60 years ago might not have
kısa bir süre sonra shortly afterwards
kısa bir süre a short while
kısa bir süre içerisinde in a short while
çok kısa bir süre içinde in a very short time
kısa bir süre içinde within a short period of time
kısa bir süre sonra short after
kısa bir süre için for a short period
kısa bir süre sonra after a short while
kısa bir süre sonra after a little while
kısa bir süre için for a brief moment
bundan kısa bir süre sonra shortly after that
kısa bir süre içinde over a short period of time
kısa bir süre sonra a short time later
kısa bir süre a short period of time
kısa bir süre için for a little time
kısa bir süre için for a brief time
çok kısa bir süre such a short notice
kısa bir süre sonra a little while later
kısa bir süre a short notice
kısa bir süre sonra a short while later
çok kısa bir süre very short period of time