have a negative balance

have a negative balance teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
have a negative balance negatif bakiye vermek

have a negative balance terimi için benzer kelimeler ve anlamları
negative balance negatif denge
negative nitrogen balance negatif azot dengesi
negative energy balance negatif enerji dengesi
negative migration balance negatif göç dengesi
negative trade balance negatif ticaret dengesi
the above negative balance yukarıdaki negatif bakiye
negative account balance negatif hesap bakiyesi
a negative migration balance negatif bir göç dengesi
balance positive and negative pozitif ve negatif bakiye
negative collected balance toplanan negatif bakiye
negative stock balance negatif stok bakiyesi
negative fund balance negatif fon bakiyesi
has negative balance negatif bakiyeye sahip
balance of negative negatif bakiyesi
opening balance, closing balance açılış bakiyesi, kapanış bakiyesi
balance balance bakiye bakiye
work life balance balance iş hayatı dengesi dengesi
balance sheet, trial balance bilanço, deneme dengesi
have a negative impact olumsuz etkilemek
have a negative effect olumsuz etki etmek
have a negative attitude olumsuz davranmak
have a negative influence on olumsuz etkilemek
may have a negative impact olumsuz bir etkisi olabilir
will have a negative impact olumsuz bir etkisi olacak
have tested negative negatif test ettim
have a negative affect olumsuz etkilemek
have negative health effects olumsuz sağlık etkileri var
can have a negative impact olumsuz etkileyebilir
have negative effects olumsuz etkileri olmak
have turned negative negatife dönmüş
have also had a negative impact ayrıca olumsuz bir etkisi oldu
will have a negative effect on üzerinde olumsuz bir etkisi olacak
to have negative effects on investment, yatırımları olumsuz etkilemek,
had to have a negative olumsuz olmak zorundaydı
have further negative effect olumsuz etkilemek
may have negative outcomes for için olumsuz sonuçlar doğurabilir
have not been entirely negative tamamen olumsuz olmamıştır
have been assigned negative values negatif değer atanmış
is found to have a negative olumsuz olduğu bulundu
which have a negative effect olumsuz etkisi olan
have a negative effect on trade ticareti olumsuz etkilemek
in practice have negative impacts on uygulamada olumsuz etkileri var
can have negative impacts on üzerinde olumsuz etkileri olabilir
have a significant negative effect önemli bir olumsuz etkiye sahip olmak
these agreements are presumed to have negative market effect bu anlaşmaların piyasa etkisinin olumsuz olduğu varsayılmaktadır.
we have audited the accompanying consolidated balance sheet ilişikteki konsolide bilançoyu denetledik
have good balance iyi dengeye sahip olmak
have balance dengesi olmak
we have audited the consolidated balance sheets konsolide bilançoları denetledik
will have to balance dengelemek zorunda kalacak