case that you decide

case that you decide teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
case that you decide karar verdiğin dava

case that you decide terimi için benzer kelimeler ve anlamları
in case you decide karar vermen durumunda
just in case you decide so sadece karar vermen durumunda
decide the case davaya karar vermek
decide on a case dava açmak
in case we decide karar vermemiz durumunda
decide the merits of the case davanın esasına karar vermek
has jurisdiction to decide the case davaya karar verme yetkisi var
decide this case bu davaya karar ver
to decide a court case bir davaya karar vermek
you can decide if you eğer karar verebilirsin
if you decide that you do not want eğer istemediğine karar verirsen
you decide sen karar ver
whatever you decide ne karar verirsen ver
if you decide eğer karar verirsen
should you decide karar vermelisin
what made you decide ne karar verdin
you may decide karar verebilirsin
i let you decide karar vermene izin verdim
for you to decide karar vermen için
did you decide karar verdin mi
let you decide karar vermene izin ver
to help you decide karar vermene yardımcı olmak için
once you decide karar verdiğinde
if you decide not to yapmamaya karar verirsen
as you decide karar verdiğin gibi
however you decide yine de karar veriyorsun
as soon as you decide karar verir vermez
why did you decide neden karar verdin
what you decide ne karar verdin
you can decide whether olup olmadığına karar verebilirsin
before you decide karar vermeden önce
you can decide karar verebilirsin
will help you decide karar vermene yardımcı olacak
whenever you decide ne zaman karar verirsen
did you finally decide sonunda karar verdin mi
how did you decide nasıl karar verdin
you will decide sen karar vereceksin
the day you decide karar verdiğin gün
if you decide to visit ziyaret etmeye karar verirseniz
if you decide to pursue devam etmeye karar verirsen
if you decide to leave eğer ayrılmaya karar verirsen
that's for you to decide bu karar vermeniz için s
you can then decide daha sonra karar verebilirsin
you might decide karar verebilirsin
you decide otherwise başka türlü karar verirsin
when you decide karar verdiğinde
wherever you decide nereye karar verirsen ver
make you decide karar vermeni
unless you decide karar vermedikçe
why do you decide neden karar veriyorsun