davanın esasına karar vermek

davanın esasına karar vermek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
davanın esasına karar vermek decide the merits of the case

davanın esasına karar vermek terimi için benzer kelimeler ve anlamları

davanın esasına göre on the merits of a case
davanın esasına göre on the merit of the case
bireysel davanın esasına göre on the merits of the individual case
2. karar verip vermemeye karar vermek 2. deciding whether or not
özerk oturma izni veya başka bir karar vermeye karar vermek decide to grant an autonomous residence permit or another
karar vermek için izin vermek allowing for judgement
karar vermek veya ödül vermek issue a decision or award
yuvarlanma esasına göre on a rolling basis
tahakkuk esasına göre on an accrual basis
tahakkuk esasına dayalı muhasebe accrual basis of accounting
tahakkuk esasına göre on an accruals basis
tahakkuk esasına göre accrued basis
yıl esasına göre year basis
tahakkuk esasına göre on an accrued basis
tahakkuk esasına göre on accrual basis
ilk gelene ilk servis esasına göre on a first come first serve basis
maliyet esasına göre on a cost basis
yuvarlanma esasına göre on rolling basis
esasına göre başarılı successful on the merits
maliyet artı esasına göre on a cost plus basis
esasına göre upon its merits
danışmanlık esasına göre on a consulting basis
geçiş esasına göre on a transitional basis
toplam getiri esasına göre on a total return basis
örnekleme esasına göre on a sampling basis
teslimat esasına göre on a delivered basis
esasına göre çalışmak operate on the basis
itfa edilmiş maliyet esasına göre amortised cost basis
maliyet esasına göre on cost basis
tarihsel maliyet esasına göre on the historical cost basis
tahakkuk esasına göre on accrued basis
bir ücret veya sözleşme esasına göre toptan satış wholesale on a fee or contract basis
itfa edilmiş maliyet esasına göre amortized cost basis
ödeme esasına göre on a payment basis
hesap esasına göre by account basis
esasına göre çalışır works on a basis
oyunculuk esasına göre on an acting basis
tahakkuk esasına göre on the accruals basis
tarihi maliyet esasına göre hazırlanmış prepared on a historical cost basis
sabit fiyat esasına göre on a fixed price basis
avukat kendi müşteri esasına göre solicitor own client basis
tahakkuk esasına göre on the accrual basis of accounting
çekme esasına göre on a pull basis
edinme esasına göre on an acquisition-by-acquisition basis
görüntüleme esasına göre ödeme pay per view basis
kayıt esasına göre based on enrollment
esasına göre çalışır works on the basis
yuvarlanma esasına göre kabul edildi accepted on a rolling basis
belirlenmiş bir katkı esasına göre on a defined contribution basis
talep esasına göre per claim basis