are not willing to accept

are not willing to accept teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
are not willing to accept kabul etmeye istekli değil

are not willing to accept terimi için benzer kelimeler ve anlamları
not willing to accept kabul etmeye istekli değil
willing buyer - willing seller istekli alıcı - istekli satıcı
willing seller, willing buyer istekli satıcı, istekli alıcı
willing to accept kabul etmeye istekli
is willing to accept kabul etmeye istekli
are willing to accept kabul etmeye istekli
i am willing to accept kabul etmeye istekliyim
we are willing to accept kabul etmeye hazırız
be willing to accept kabul etmeye istekli olmak
more willing to accept kabul etmeye daha istekli
would i be willing to accept kabul etmeye istekli olur muyum
ready and willing to accept hazır ve kabul etmeye istekli
are more willing to accept kabul etmeye daha istekli
willing to accept the responsibilities sorumlulukları kabul etmeye istekli
no longer willing to accept artık kabul etmeye istekli değil
she is willing to accept o kabul etmeye istekli
is more willing to accept kabul etmeye daha istekli
i would be willing to accept kabul etmeye istekli olurum
not willing isteksiz
is not willing istekli değil
i am not willing istekli değilim
are not willing to istekli değil
was not willing to istekli değildi
we are not willing istekli değiliz
they are not willing istekli değiller
not willing to compromise uzlaşmaya istekli değil
i'm not willing istekli değilim
not willing to pay ödemeye istekli değil
would not be willing istekli olmaz
he was not willing istekli değildi
will not be willing istekli olmayacak
are not willing to pay ödemeye istekli değil
may not be willing istekli olmayabilir
were not willing to istekli değildi
not willing to risk riske atmamak
willing is not enough istemek yeterli değil
not able or willing yapamaz ya da istekli
i'm not willing to see görmeye istekli değilim
not willing to give up vazgeçmeye istekli değil
are not always willing her zaman istekli değilsin
are not willing to invest yatırım yapmaya istekli değil
was not willing stand istekli değildi
she was not willing istekli değildi
not willing to settle for razı olmak istememek
i'm not willing to wait beklemeye istekli değilim
if not willing istekli değilse
but not willing to ama istekli değil
not going to be willing istekli olmayacak
not willing to answer cevap vermeye istekli değil
not willing to stay kalmaya istekli değil