yatırım yapmaya istekli değil

yatırım yapmaya istekli değil teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yatırım yapmaya istekli değil are not willing to invest

yatırım yapmaya istekli değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yatırım yapmaya istekli değil is not willing to invest
yatırım yapmaya istekli willingness to invest
yatırım yapmaya istekli willing to invest
yatırım yapmaya istekli are willing to invest
yatırım yapmaya istekli eager to invest
işbirliği yapmaya istekli değil not willing to cooperate
yapmaya istekli willing to engage
yapmaya istekli willing to make
bir şeyler yapmaya istekli willing to do something
yapmaya istekli willing to perform
işbirliği yapmaya istekli willing to collaborate
sözleşme yapmaya istekli willing to contract
yapmaya istekli is willing to render
yapmaya istekli eager to do
yapmaya istekli is willing to make
ticaret yapmaya istekli willing to trade
yapmaya istekli keen on doing
ev sahipliği yapmaya istekli willing to host
bir şey yapmaya istekli willing to do anything
işbirliği yapmaya istekli willingness to collaborate
yapmaya istekli willing to undertake
fazla mesai yapmaya istekli willing to work overtime
işbirliği yapmaya istekli is willing to cooperate
ev sahipliği yapmaya istekli is willing to host
yenilik yapmaya istekli willingness to innovate
anlaşma yapmaya istekli willing to deal
değişiklik yapmaya istekli willing to amend
bunu yapmaya istekli willing to do that
yapmaya istekli eager to engage
fazla mesai yapmaya istekli misiniz? are you willing to work overtime?
alıntı yapmaya istekli tempted to quote
yenilik yapmaya istekli willing to innovate
staj yapmaya istekli willing to do an internship
bir şey yapmaya istekli is willing to do anything
ne gerekiyorsa yapmaya istekli willing to do what it takes
işbirliği yapmaya istekli is keen to collaborate
yapmaya istekli keen on making
işbirliği yapmaya istekli olacak will be willing to cooperate
ne gerekiyorsa yapmaya istekli willingness to do what it takes
grev yapmaya istekli willingness to strike
yapmaya istekli are willing to conduct
bir şeyler yapmaya istekli is willing to do things
grev yapmaya istekli willing to strike
değişiklik yapmaya istekli willing to make changes
egzersiz yapmaya istekli olmak willingness to exercise
işbirliği yapmaya istekli willing to cooperate with
alışveriş yapmaya istekli willing to shop
artık mümkün değil veya istekli değil is no longer able or willing to
istekli ve istekli willing and eager
istekli istekli eager willingness