within prescribed limits

within prescribed limits teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
within prescribed limits öngörülen sınırlar dahilinde

within prescribed limits terimi için benzer kelimeler ve anlamları
except within the limits prescribed by law kanunda belirtilen sınırlar dışında
prescribed limits öngörülen limitler
within the prescribed period öngörülen süre içerisinde
within the prescribed time öngörülen süre içinde
within the time prescribed öngörülen süre içinde
failing to adopt, within the prescribed period, the laws öngörülen süre içinde kanunları kabul etmemek
within the time prescribed by law kanunun öngördüğü süre içinde
deliver the document within the prescribed time limit dokümanı belirtilen süre içerisinde teslim etmek
as prescribed within içinde belirtildiği gibi
failure to transpose within the period prescribed öngörülen süre içerisinde devredilememek
within the prescribed time limit öngörülen süre içerisinde
within the limits limitler içinde
within normal limits normal sınırlar içinde
within certain limits belirli sınırlar içinde
within reasonable limits makul sınırlar içinde
within the city limits şehir sınırları dahilinde
within the limits of the law kanun sınırları dahilinde
within narrow limits dar sınırlar içinde
within agreed limits kabul edilen sınırlar dahilinde
within defined limits belirlenmiş limitler dahilinde
well within the limits sınırlar dahilinde
fall within the limits sınırların içine düşmek
within acceptable limits kabul edilebilir sınırlar dahilinde
within your limits sınırların dahilinde
within corporate limits kurumsal limitler dahilinde
within these limits bu sınırlar içinde
stay within the limits sınırlar dahilinde kalmak
within appropriate limits uygun sınırlar içinde
within specified limits belirtilen limitler dahilinde
within ecological limits ekolojik sınırlar içinde
within their limits sınırları dahilinde
within operating limits işletme sınırları dahilinde
within legal limits yasal sınırlar dahilinde
fall within these limits bu sınırların içine düşmek
within sustainable limits sürdürülebilir sınırlar içinde
keep within limits sınırları dahilinde tutmak
within the limits of available stock mevcut stok sınırları dahilinde
within the statutory limits yasal sınırlar dahilinde
remain within the limits sınırlar dahilinde kalmak
within resource limits kaynak sınırları dahilinde
within the limits necessary gerekli sınırlar dahilinde
living well, within the limits of the planet gezegenin sınırları dahilinde iyi yaşamak
within the limits given verilen limitler dahilinde
within limits set belirlenen limitler dahilinde
within the limits of article makale sınırları dahilinde
within my limits sınırlarım dahilinde
within the limits imposed by dayatılan sınırlar dahilinde
within the limits imposed by the environment çevrenin dayattığı sınırlar dahilinde
but within acceptable limits ancak kabul edilebilir sınırlar dahilinde
within the limits of the applicable laws yürürlükteki yasaların sınırları dahilinde