gelecekle karşı karşıyayız

gelecekle karşı karşıyayız teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
gelecekle karşı karşıyayız we face the future

gelecekle karşı karşıyayız terimi için benzer kelimeler ve anlamları

karşı karşıyayız we are faced with
karşı karşıyayız are faced
karşı karşıyayız we are confronted with
karşı karşıyayız we are confronted
kaybetme riskiyle karşı karşıyayız we risk losing
bir seçenekle karşı karşıyayız we face a choice
zorluklarla karşı karşıyayız we face difficulties
olasılıkla karşı karşıyayız we face the possibility
sorunla karşı karşıyayız we are facing issues
bir süreçle karşı karşıyayız we are facing a process
durumlarla karşı karşıyayız we are faced with situations
hepimiz karşı karşıyayız we are all facing
bir fırsatla karşı karşıyayız we face an opportunity
senin iyiliğin için gün boyu ölümle karşı karşıyayız. for your sake we face death all day long
şu anda karşı karşıyayız currently we are facing
bununla karşı karşıyayız we are facing this
riskiyle karşı karşıyayız we are running the risk of
hala sorunla karşı karşıyayız we still facing problems
yeni zorluklarla karşı karşıyayız we are facing new challenges
sertle karşı karşıyayız we face tough
bir ikilemle karşı karşıyayız we are facing a dilemma
aslında karşı karşıyayız actually we are facing
kaybetme riskiyle karşı karşıyayız we run the risk of losing
meydan okumayla karşı karşıyayız are meeting the challenge
bence bir zamanlarla karşı karşıyayız. i think we are facing a time when
küresel olarak karşı karşıyayız we are facing globally
hala karşı karşıyayız we are still faced
bir açığıyla karşı karşıyayız we face a deficit of
korkunç bir gelecekle karşı karşıya faced a grim future
gelecekle karşı karşıya faces a future
kasvetli bir gelecekle karşı karşıya is facing a bleak future
gelecekle yüzleş face the future
gelecekle ilgili regarding the future
belirsiz bir gelecekle yüzleşmek face an uncertain future
gelecekle tanış meet the future
gelecekle ilgili gözler eyes on the future
gelecekle temas halinde in touch with the future
gelecekle ilgili belirsizlik uncertainty about the future
gelecekle yüzleşmek face a future
belirsiz bir gelecekle yüzleşmek facing an uncertain future
kasvetli bir gelecekle yüzleşmek face a bleak future
gelecekle ilgili endişeler concerns about the future
gelecekle ilgili endişe anxiety about the future
gelecekle ilgili olarak with regard to the future
gelecekle ilgili bakış açıları perspectives of future
bu gelecekle with this coming
gelecekle ilgili iddialar claims on future
gelecekle ilgili belirsizlik uncertainty over the future
gelecekle ilgili tahminler predictions about the future
gelecekle ilgili olarak as regards the future