kabul edilemez derecede büyük

kabul edilemez derecede büyük teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kabul edilemez derecede büyük unacceptably large

kabul edilemez derecede büyük terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kabul edilemez derecede yüksek unacceptably high
kabul edilemez derecede düşük unacceptably low
kabul edilemez derecede yavaş unacceptably slow
işsizlik kabul edilemez derecede yüksek unemployment remains unacceptably high
kabul edilemez derecede yüksek oran unacceptably high rate
kabul edilemez derecede tehlikeli unacceptably dangerous
kabul edilemez derecede ağır unacceptably heavy
hala kabul edilemez derecede yüksek are still unacceptably high
kabul edilemez derecede yüksek seviyelerde kalıyor remains at unacceptably high levels
kabul edilemez derecede yüksek kalır remains unacceptably high
kabul edilebilir veya kabul edilemez acceptable or unacceptable to
tedavi edilemez derecede hasta incurably ill
tarif edilemez derecede iyi indescribably great
orta derecede ciddi derecede aktif moderately to severely active
orta derecede ciddi derecede zayıf moderately to severely underweight
orta derecede ciddi derecede aktif olan with moderately to severely active
kabul edilemez inadmissible
kabul edilemez unacceptable
kabul edilemez not acceptable
kabul edilemez is not acceptable
kabul edilemez risk unacceptable risk
kabul edilemez totally unacceptable
kabul edilemez is unacceptable
kabul edilemez düşüş inexorable decline
kabul edilemez davranış unacceptable behaviour
sosyal olarak kabul edilemez socially unacceptable
kabul edilemez cannot be regarded
kabul edilemez toksisite unacceptable toxicity
kabul edilemez not admissible
hiçbir durumda sorumluluk kabul edilemez in no event shall be liable
bu kabul edilemez this is not acceptable
kabul edilemez it cannot be assumed
tamamen kabul edilemez completely unacceptable
kabul edilemez davranış unacceptable conduct
kabul edilemez cannot be accepted
kabul edilemez kanıt inadmissible evidence
kabul edilemez it is unacceptable
kabul edilemez performans unacceptable performance
kabul edilemez iklim inhospitable climate
kabul edilemez sayılan deemed unacceptable
kabul edilemez cannot be deemed
kabul edilemez cannot be assumed
kesinlikle kabul edilemez absolutely unacceptable
kabul edilemez riskten kurtulma freedom from unacceptable risk
bu kabul edilemez this is unacceptable
kabul edilemez bulundu found unacceptable
asla kabul edilemez never acceptable
tamamen kabul edilemez utterly unacceptable
bu amaç için kabul edilemez may not be acceptable for this purpose
kabul edilemez simply unacceptable