ormansızlaşma ve bozulmadan kaynaklanan emisyonları azaltmak

ormansızlaşma ve bozulmadan kaynaklanan emisyonları azaltmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ormansızlaşma ve bozulmadan kaynaklanan emisyonları azaltmak reducing emissions from deforestation and degradation

ormansızlaşma ve bozulmadan kaynaklanan emisyonları azaltmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları

ormansızlaşma ve bozulmadan kaynaklanan emisyonların azaltılması reduced emissions from deforestation and degradation
ormansızlaşma kaynaklı emisyonları azaltmak reducing emissions from deforestation
ormansızlaşma kaynaklı emisyonları azaltmak reduce emissions from deforestation
bozulma ve ormansızlaşma kaynaklı emisyonları azaltmak reducing emissions from degradation and deforestation
ormansızlaşma emisyonları emissions from deforestation
ormansızlaşma ve orman bozulmasından kaynaklanan emisyonların azaltılması reducing emissions from deforestation and forest degradation
ormansızlaşma ve orman bozulmasından kaynaklanan emisyonların azaltılması reduced emissions from deforestation and forest degradation
ormansızlaşma ve orman bozulmasından kaynaklanan emisyonlar emissions from deforestation and forest degradation
ormansızlaşma ve orman bozulmasını azaltmak reduce deforestation and forest degradation
havadan kaynaklanan gürültü emisyonları airborne noise emissions
havadan kaynaklanan gürültü emisyonları hakkında bilgi information on airborne noise emissions
insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları greenhouse gas emissions produced by human activities
insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları greenhouse gas emissions from human activity
kaynaklanan veya kaynaklanan arising out of or resulting from
emisyonları azaltmak cut emissions
emisyonları azaltmak reduce emissions
emisyonları azaltmak reducing emissions
emisyonları azaltmak mitigate emissions
emisyonları azaltmak cut in emissions
emisyonları azaltmak trim emissions
emisyonları azaltmak decrease emissions
küresel emisyonları azaltmak cutting global emissions
emisyonları azaltmak abate emissions
2020 yılına kadar emisyonları% 34 azaltmak to reduce emissions by 34% by 2020
emisyonları azaltmak için atlantik birlikte çalışabilirlik atlantic interoperability to reduce emissions
kaynaklı emisyonları azaltmak to reduce emissions from
kaynaklı emisyonları azaltmak curb emissions from
emisyonları azaltmak cut down on emissions
bozulmadan kalır remains intact
bozulmadan without impairing
bozulmadan bırakmak leave intact
bozulmadan kalacaktır will remain intact
bozulmadan kaldı remained intact
bozulmadan without being impaired
bozulmadan without spoiling
bozulmadan kalır stays intact
bozulmadan önce before impairments
bozulmadan bırakmak leaving intact
bozulmadan kaldı remained undisturbed
bozulmadan hayatta kalmak survive intact
bozulmadan from spoiling
bozulmadan korumak preserve intact
bozulmadan kaldı were left intact
büyük ölçüde bozulmadan kalır remains largely intact
bozulmadan kalır would remain intact
bozulmadan resim distortion-free picture
bilinç bozulmadan consciousness intact
bozulmadan tutar keeps intact
kimyasal bozulmadan from chemical degradation
bozulmadan önce before it goes bad