beklenmedik durumları karşılamak

beklenmedik durumları karşılamak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beklenmedik durumları karşılamak meet contingencies

beklenmedik durumları karşılamak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
beklenmedik durumları teminat altına almak collateralize contingencies
beklenmedik durumları sağlamak provide for the contingencies
muhtemel durumları karşılamak cover any eventuality
belirli durumları karşılamak için to meet specific situations
acil durumları karşılamak accommodate emergencies
durumları statuses
zor durumları dire straits
menzil durumları range states
gerçek hayat durumları real life situations
zarar durumları loss contingencies
politika durumları policy states
acil durumları ele almak handle emergencies
gerçek dünya durumları real-world situations
performans durumları performance situations
durumları status thereof
yüksek basınç durumları high pressure situations
acı durumları painful conditions
durumları their status
endişe durumları situations of concern
emniyet uygulama durumları law enforcement custodial situations
mali durumları sağlam their financial situation is sound
örnek kullanım durumları example use cases
mülteci durumları refugee situations
savaş durumları war situations
günlük yaşam durumları daily life situations
kaygı durumları anxiety states
müşteri kullanım durumları customer use cases
tipik kullanım durumları typical use cases
problem çözme durumları problem solving situations
kaza ve yaralanma durumları accident and injury cases
durumları düzeltmek correcting situations
risk durumları risk contingencies
yüzleşme durumları confrontational situations
meydan okuma durumları challenge states
deneyim durumları experience situations
karakter durumları character states
çalışma durumları operating situations
hipotez durumları hypothesis states
kullanım durumları usage situations
sağlık durumları states of health
acil durumları ele almak address emergencies
kaza durumları accident cases
kronik hastalık durumları chronic disease states
konuşma durumları conversational situations
fay durumları fault situations
dinleme durumları listening situations
savaş durumları combat situations
servis durumları service situations
karar verme durumları decision-making situations
oyun durumları states of play