içini çıkarıyor

içini çıkarıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
içini çıkarıyor eviscerates

içini çıkarıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bu ortaya çıkarıyor it reveals
seni bir yolculuğa çıkarıyor takes you on a journey
beni yoldan çıkarıyor leading me astray
bizi ön plana çıkarıyor puts us at the forefront
hayatta iyi iş çıkarıyor doing well in life
zamanının tadını çıkarıyor enjoying her time
gibi ses çıkarıyor makes it sound like
komik bir ses çıkarıyor making a funny noise
satıyor veya elden çıkarıyor sells or disposes of
sorun çıkarıyor is taking issue
seni yoldan çıkarıyor leading you astray
sorun çıkarıyor placing an issue
nefes kesici bir ses çıkarıyor making a gasping noise
tatilin tadını çıkarıyor enjoying your vacation
tatillerimizin tadını çıkarıyor enjoying our holidays
bizi gezintiye çıkarıyor is taking us for a ride
seyahatin tadını çıkarıyor enjoying your trip
yüzme havuzunun tadını çıkarıyor she is enjoying the swimming-pool
baştan çıkarıyor it seduces
insanlıktan çıkarıyor is dehumanizing
iyi iş çıkarıyor doing good work
bizi bir yolculuğa çıkarıyor takes us on a journey through
bu onları ön plana çıkarıyor that puts them at the forefront
manzaraların tadını çıkarıyor are enjoying the views
içini temizlemek disembowel
içini dışına çevirmek evaginate
içini temizlemek eviscerate
içini döküp rahatlamak let off steam
içini çekti sighed
içini sighing
içini kanalla channel your inner
içini görmek see inside for
içini dilemek sigh for
içini kucakla embrace your inner
içini çekip bırakmak let out a sigh
berküs eski eserlerini seçerek içini taze tutuyor. berkus keeps his interiors fresh by choosing vintage finds.
içini serbest bırak unleash your inner
içini çeken sigh of
içini serbest bırak release your inner
içini temizle clear inside
içini örtmek sigh over
içini bilir knows inside out
içini görmek glimpse inside
içini çekip çıkarmak sigh out
içini ört coat the inside
onların içini doldur drink their fill
koruyucu iletkenin içini kesmesi any interruption of the protective conductor inside
içini keşfet discover the interior
içini tut keep the interior
berküs, vintage bulmayı seçerek içini taze tutuyor berkus keeps his interiors fresh by choosing vintage finding