| kullanıcı tarafından tamir edilebilecek parça yoktur |
no user serviceable parts |
kullanıcı tarafından tamir edilebilecek parça yoktur terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ünite içinde kullanıcı tarafından tamir edilebilecek parça yoktur |
no user serviceable parts inside the unit |
| kullanıcı tarafından tamir edilebilecek parçalar içermez |
contains no user-serviceable parts |
| içinde kullanıcı tarafından bakımı yapılabilecek parça yoktur |
no user-serviceable parts inside |
| kullanıcı tarafından bakımı yapılabilecek hiçbir parça yoktur |
there are no user serviceable parts |
| operatör tarafından bakımı yapılabilir parça yoktur |
no operator-serviceable parts |
| tarafından kabul edilebilecek |
capable of being accepted by |
| içinde kullanıcının tamir edebileceği parçalar yoktur. |
there are no user serviceable parts inside. |
| bakım yapılabilir parça yoktur |
no serviceable parts |
| içinde onarılabilecek parça yoktur |
there are no serviceable parts inside |
| içinde onarılabilecek parça yoktur |
there are no serviceable components inside |
| dolabın içinde onarılabilecek parça yoktur |
there are no serviceable parts inside the cabinet |
| tahmin edilebilecek kadar |
predictably enough |
| elde edilebilecek en iyi |
best achievable |
| elde edilebilecek kadar düşük |
as low as reasonable achievable |
| makul bir şekilde elde edilebilecek en iyi fiyat |
best price reasonably obtainable |
| hayal edilebilecek düşünce |
thought imaginable |
| güvenilir bir şekilde tahmin edilebilecek finansal varlıklar |
financial assets that can be reliably estimated |
| elde edilebilecek en iyi |
the best that can be achieved |
| tahsil edilebilecek ücretler |
fees that could be charged |
| hayal edilebilecek konfor |
comfort imaginable |
| bunları kullanarak elde edilebilecek sonuçlar |
any results that may be obtained from using them |
| suç olarak kabul edilebilecek veya verilebilecek bir davranış |
conduct that would be considered a criminal offence or give |
| kolayca monte edilebilecek parçaların herhangi bir kombinasyonu |
any combination of parts that could be readily assembled |
| elde edilebilecek sonuçlara gelince |
as to the results that may be obtained |
| piyasada elde edilebilecek fiyatlar |
prices obtainable in the market |
| ayırt edilebilecek kadar ayırt edici |
so distinctive as to be distinguishable |
| tahmin edilebilecek kadar güvenilir |
predictably reliable |
| geçersiz ilan edilebilecek |
liable to be declared invalid |
| elde edilebilecek etkiler |
effects that can be achieved |
| serbestçe elde edilebilecek ürünler |
products remaining freely obtainable |
| elde edilebilecek sonuç |
receivable resulting |
| tamir veya tamir |
fix or repair |
| tamir etmek ya da tamir etmeye çalışmak |
repair or attempt to repair |
| tamir ve tamir |
fix and repair |
| tamir tamir |
rework repair |
| tamir ve yedek parça |
repair and replacement parts |
| tamir parça listesi |
repair parts list |
| yedek parça ve tamir |
spare parts and repairs |
| tamir ve yedek parça |
repair and spare parts |
| tamir yedek parça |
repaired spare part |
| parça parça |
asunder |
| parça parça |
piece by piece |
| parça parça |
piecemeal |
| parça parça yaklaşımı |
piecemeal approach |
| aşk bizi parça parça edecek |
love will tear us apart |
| parça parça moda |
piecemeal fashion |
| parça ve ek parça |
parts and fittings |
| parça parça değişimi |
piecemeal change |
| parça parça bir şekilde |
in a piecemeal fashion |
| parça parça yolu |
piecemeal way |