suçun önlenmesi

suçun önlenmesi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
suçun önlenmesi prevent crime

suçun önlenmesi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
suçun önlenmesi, suçtan caymak a deterrent to crime
suçun önlenmesi preventing crime
suçun önlenmesi prevention of crime
suçun önlenmesi ve mücadele edilmesi prevention of and fight against crime
birleşmiş milletler suçun önlenmesi ve united nations congress on the prevention of crime and the t
altıncı birleşmiş milletin suçun önlenmesi kongresi ve sixth united nations congress on the prevention of crime and
finansal suçun önlenmesi prevention of financial crime
ilk birleşmiş milletler suçun önlenmesi kongresi ve first united nations congress on the prevention of crime and
suçun önlenmesi ve tespit edilmesi preventing and detecting crime
suçun önlenmesi kanunu 1953 prevention of crime act 1953
f. birleşmiş milletler suçun önlenmesi için yönergeler f. united nations guidelines for the prevention of crime
suçun önlenmesi ve suçluların işlenmesi prevention of crime and the treatment of offenders
tanıkların yeminiyle suçun-aklanması compurgation
suçun kabulu admission of guilt
kendi suçun olmadan through no fault of your own
bir suçun mahkumiyeti conviction of a crime
bu senin suçun it's your fault
bir suçun mahkumiyeti conviction of a felony
bir suçun kurbanı victim of a crime
suçun niteliği nature of the offense
suçun kapsamı extent of crime
kendi suçun yok no fault of your own
suçun araçları instrumentalities of crime
senin suçun değil not your fault
suçun ihlali criminal breach of trust
hepsi senin suçun it's all your fault
senin suçun is your fault
suçun yanlış kullanılması misprision of a felony
suçun of crime
suçun niteliği nature of the crime
herhangi bir suçun komisyonu commission of any offence
suçun tarafları the parties to a crime
suçun ciddiyeti seriousness of the offence
kendi suçun your own fault
suçun niteliğini göz önüne alarak considering the nature of the offense
suçun ciddiyeti seriousness of the offending
suçun ciddiyeti seriousness of the crime
suçun ciddiyeti severity of offense
suçun azaltılması crackdown on crime
böyle bir suçun of such a crime
herhangi bir suçun geliri proceeds of any crime
suçun sebebi motive of the crime
suçun yeri location of offense
suçun çevresi vicinity of the crime
suçun bir parçası olmalı must bear part of the blame
suçun temel unsurları essential elements of the offence
suçun paylaştırılması apportionment of blame
suçun faili perpetrator of the crime
suçun hesabı account of the crime
suçun şartları circumstances of the offence