ait olduğum yer

ait olduğum yer teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ait olduğum yer where i belong

ait olduğum yer terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ait olduğum yer the place where i belong
ait olduğum yer is where i belong
ait olduğum gibi like i belong
ait olduğum takım the team i belong to
olduğum yer where i was
orası olduğum yer that's where i am
gönüllü olduğum yer where i volunteer
dahil olduğum yer in which i was involved
sahip olduğum bir yer a place from which i have
buraya abone olduğum yer whereof i have hereunto subscribed
öyleyse işte olduğum yer so here is where i am
başarısız olduğum yer where i have failed
kiracı olduğum yer where i the tenant
sorumlu olduğum yer where i was in charge of
ait veya ait owned or belonging
elverişli, ait veya ona ait made available, belonging to or used by it
ait olduğu yer where it belongs
ait olduğun yer where you belong
ait oldukları yer where they belong
ait olduğumuz yer where we belong
ait olduğu yer where he belongs
ait olunacak bir yer a place to belong
kendine ait bir yer bul get a place of your own
ait olunacak yer place to belong
ait olduğun yer to which you belong
kendimize ait bir yer a place of our own
insanların ait olduğu yer where people belong
her şey ait olduğu yer everything is where it belongs
ait olduğu yer burası this is where belong
ait olduğu yer place of belonging
ait bir yer a location owned
olduğum gibi as i am
olduğum gibi as i was
olduğum gibi the way i am
benim sahip olduğum that i have
bu benim olduğum gibi that's the way i am
beni olduğum gibi kabul et take me as i am
sahip olduğum için şanslı lucky to have
mezun olduğum zaman when i graduate
şimdi sahip olduğum now that i have
hakkında tutkulu olduğum i'm passionate about
sahip olduğum için şanslıyım i am lucky to have
sahip olduğum için due to i have
bildiğinden emin olduğum gibi as i am sure you are aware
burada olduğum için mutluyum i am happy to be here
sahip olduğum sürece as long as i have
sahip olduğum için mutluyum i am glad to have
sahip olduğum gibi as i had
şahit olduğum tanıklıkta in testimony whereof i have hereunto
ayrıca sahip olduğum also i have