çoktan inşa etmeye başlamıştı

çoktan inşa etmeye başlamıştı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çoktan inşa etmeye başlamıştı had already started building

çoktan inşa etmeye başlamıştı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
çoktan başlamıştı had already started
çoktan başlamıştı had already begun
film çoktan başlamıştı the film had already begun
inşa inşa inşa build built built
çoktan inşa edilmişti had already been built
çoktan inşa edilmiştim i have already been constructed
çoktan inşa edilmiş have already been built
başlamıştı had begun
tarafından başlamıştı she had begun by
başlamıştı had been started
yeni başlamıştı had just begun
başlamıştı it had begun
alışmaya başlamıştı was getting used to
yeni başlamıştı had just started
daha yeni başlamıştı was just beginning
almaya başlamıştı was beginning to get
göstermeye başlamıştı were starting to show
başlamıştı was getting under way
iyi başlamıştı had begun good
düşünmeye başlamıştı had started thinking
zar zor başlamıştı had barely started
alışmaya başlamıştı was getting accustomed to
zaten başlamıştı were already beginning
daha yeni başlamıştı had only just started
başlamıştı was outgunned
tanımaya başlamıştı was getting to know
almaya başlamıştı had begun receiving
almaya başlamıştı was starting to get
sahip olmaya başlamıştı was beginning to have
hala başlamıştı had still begun
için başlamıştı had started for
parlamaya başlamıştı was beginning to shine
amaç başlamıştı the objective was getting
tartışmalara başlamıştı had begun discussions
ve yeni başlamıştı and had just launched
üçüncü aşamada iş başlamıştı work had begun on the third phase
üretmeye başlamıştı was starting to generate
yeni bir hayat başlamıştı a new life had begun
film başlamıştı the film had begun
şekil almaya başlamıştı was beginning to take shape
başlamıştı had got under way
ortaya çıkmaya başlamıştı had begun to emerge
zor başlamıştı had hardly started
yerleşmeye başlamıştı. was starting to set in.
hissetmeye başlamıştı were beginning to sense
görmeye başlamıştı was beginning to see
yazmaya başlamıştı was starting to write
yağmur yağmaya başlamıştı it had begun to rain
iyi başlamıştı had started well
o başlamıştı that had started