bu politika kapsamındadır

bu politika kapsamındadır teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bu politika kapsamındadır are covered by this policy

bu politika kapsamındadır terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bu politika kapsamındadır is covered under this policy
telif hakkı kapsamındadır covered by copyright
garanti kapsamındadır is covered under warranty
sağlık sigortası kapsamındadır are covered by health insurance
bölüm kapsamındadır is covered under section
sigorta kapsamındadır are covered by insurance
bu ürün orijinal alıcıya garanti kapsamındadır. this product is warranted to the original purchaser
toplu iş sözleşmeleri kapsamındadır are covered by collective agreements
coğrafi yargı alanlarında da ulusal haklar kapsamındadır. in geographic jurisdictions also covered by national rights
ek kapsamındadır is covered by the annex
veri koruması kapsamındadır is covered by data protection
mallar garanti kapsamındadır the goods are covered by a warranty
iddia kapsamındadır claim is covered by
telif hakkı kapsamındadır are covered by the copyright
garanti kapsamındadır are covered under the guarantee
tbt anlaşması kapsamındadır are covered by the tbt agreement
sigorta kapsamındadır is covered by insurance
sınırlı bir garanti kapsamındadır are covered by a limited warranty
bir garanti kapsamındadır is covered by a warranty
garanti kapsamındadır are covered by the warranty
teftiş kapsamındadır is covered by inspection
bileşenleri garanti kapsamındadır components are warranted to
bir dizi kapsamındadır is covered in a number of
bu ürün sınırlı bir garanti kapsamındadır. this product is covered by a limited warranty
sertifika kapsamındadır are covered by the certificate
bir sigorta kapsamındadır are covered by an insurance
bu gizlilik bildirimi kapsamındadır covered by this privacy statement
bölüm kapsamındadır is covered by chapter
politika ve politika policy and politics
politika ve politika politics and policy
politika oluşturma ve politika tutarlılığı policy making and policy coherence
çevreleme, politika containment, policy of
politika dışına çıkarmak depoliticize
özkaynak bağlantılı politika equity-linked policy
dalgalı politika floating policy
dış politika foreign policy
sınırlı politika limited policy
bölücü politika yanlısı kimse little englander
ana politika master policy
yeni politika new politics
açık politika open policy
politika policy
politika bilimi policy science
politika policymaking
politika bilimi political science
politika yapmanın politicking
politika garip yatak arkadaşları yapar politics makes strange bedfellows
politika yazarı publicist
perakende politika retail politics
geleneksel politika traditional policy