| bir getirmeli |
should bring up a |
bir getirmeli terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bir araya getirmeli |
should bring together |
| bir araya getirmeli |
shall bring together |
| bunu bir pozisyona getirmeli |
should put this in a position |
| herhangi bir hak talebine halel getirmeli |
shall prejudice any claim |
| ne getirmeli |
what to bring |
| getirmeli |
should bring |
| getirmeli |
shall bring |
| yerine getirmeli |
must fulfill |
| aşağıdaki şartları yerine getirmeli |
must meet the following requirements |
| yerine getirmeli |
shall fulfill |
| yerine getirmeli |
should fulfill |
| aşağıdaki kriterleri yerine getirmeli |
must meet the following criteria |
| kullanılabilir hale getirmeli |
must make available |
| gereksinimleri yerine getirmeli |
shall meet the requirements |
| uygunluk şartlarını yerine getirmeli |
must meet eligibility requirements |
| getirmeli |
should have brought |
| yanlarında getirmeli |
must bring with them |
| getirmeli |
ought to bring |
| getirmeli |
should fetch |
| kuralları yerine getirmeli |
shall observe the rules |
| tüm şartları yerine getirmeli |
shall meet all requirements |
| işlevleri yerine getirmeli |
shall perform functions |
| yanınızda getirmeli |
should bring with you |
| kanıt getirmeli |
must bring proof |
| iki şart daha yerine getirmeli |
must meet two further conditions |
| yönetim için operasyonel görevleri yerine getirmeli |
must carry out the operational duties for the management |
| öğrenci yerine getirmeli |
student must fulfill |
| aşağıdaki özellikleri yerine getirmeli |
shall meet the following characteristics |
| ilgili gereklerini yerine getirmeli |
shall meet the relevant requirements of |
| kovuşturma getirmeli |
shall bring prosecutions |
| belirli şartları yerine getirmeli |
must satisfy specific requirements |
| yerine getirmeli |
he must fulfill |
| yükümlülükleri yerine getirmeli |
must fulfil obligations |
| yükümlülüklerini yerine getirmeli |
it shall pass on its obligations |
| ayrıca getirmeli |
should also bring |
| tanımı yerine getirmeli |
must meet the definition |
| gereksinimleri yerine getirmeli |
shall fulfil requirements |
| şartları yerine getirmeli |
must fulfil the conditions |
| belirli şartları yerine getirmeli |
must meet certain requirements |
| sistem yerine getirmeli |
the system must fulfill |
| aşağıdakileri yerine getirmeli |
shall meet the following |
| amaçları yerine getirmeli |
shall meet objectives |
| bir ... bir kırılganlık bir ... bir |
a...a brokenness a...a |
| bir tilki bir keresinde bir peynir parçasıyla bir karga uçarken görmüş |
a fox once saw a crow fly off with a piece of cheese in its |
| bir bir bir |
one-one-one |
| bir atlama, bir atlama ve bir atlama |
a hop, a skip and a jump |
| bir adama balık verin ve onu bir günlüğüne besleyin. bir adama öğret |
give a man a fish and you feed him for a day. teach a man to |
| bir başlangıç, bir orta ve bir son |
a beginning, a middle and an end |
| bir başlangıç, bir orta ve bir son sağlar |
provides a beginning, a middle, and an end |
| bir ... bir bakış ... bir |
a...gaze upon...a |