| gerçekten dört gözle bekliyordum |
i have been really looking forward |
gerçekten dört gözle bekliyordum terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| gerçekten dört gözle bekliyordum |
i was really looking forward |
| dört gözle bekliyordum |
was looking forward |
| dört gözle bekliyordum |
been looking forward |
| dört gözle bekliyordum |
i have been looking forward to |
| seni görmeyi dört gözle bekliyordum |
i was looking forward to seeing you |
| dört gözle bekliyordum |
i've been looking forward |
| dört gözle bekliyordum |
i had been looking forward |
| seninle tanışmayı dört gözle bekliyordum |
i was looking forward to meeting you |
| tartışmayı dört gözle bekliyordum |
looked forward to discussing |
| dört gözle bekliyordum |
i was very much looking forward to |
| dört gözle bekliyordum |
i was so looking forward to |
| dört gözle bekliyordum |
that i was looking forward to |
| bırakmayı dört gözle bekliyordum |
looked forward to leaving |
| oynamayı dört gözle bekliyordum |
i was looking forward to playing |
| dört gözle bekliyordum |
i'm been looking forward |
| aramı dört gözle bekliyordum |
call i was looking forward |
| dört gözle bekliyordum |
was very much looking forward |
| yapmayı dört gözle bekliyordum |
i was looking forward to doing |
| düşünmeyi dört gözle bekliyordum |
looked forward to considering |
| dört gözle bekliyordum |
i'd looking forward |
| ben gerçekten dört gözle bekliyorum |
i am really looking forward to |
| gerçekten dört gözle bekliyorum |
i really look forward |
| gerçekten dört gözle bekliyorum |
i'm really looking forward |
| gerçekten dört gözle bekliyor |
is truly looking forward |
| gerçekten çalışmayı dört gözle bekliyorum |
i'm really looking forward to working |
| gerçekten dört gözle bekliyorlardı |
were really looking forward |
| ben gerçekten dört gözle bekliyorum |
i am really i looking forward to it |
| ben gerçekten dört gözle bekliyorum |
i really looking forward to |
| gerçekten dört gözle bekliyorum |
i truly look forward |
| ben gerçekten dört gözle bekliyorum |
i'm actually looking forward |
| gerçekten görmeyi dört gözle bekliyorum |
i'm really looking forward seeing |
| gerçekten, gerçekten, gerçekten |
really, really, really |
| çıkış saatini dört gözle bekleyen kimse |
clock-watcher |
| dört gözle beklemek |
look forward to |
| dört gözle bekliyorum |
i look forward to |
| dört gözle bekliyorum |
i'm looking forward |
| senden haber almayı dört gözle bekliyorum |
i am looking forward to hearing from you |
| seninle tanışmayı dört gözle bekliyorum |
i look forward to meeting you |
| seni görmeyi dört gözle bekliyorum |
looking forward to seeing you |
| işitmeyi dört gözle bekliyoruz |
looking forward to hearing |
| seninle çalışmayı dört gözle bekliyorum |
i look forward to working with you |
| seni görmeyi dört gözle bekliyorum |
i'm looking forward to seeing you |
| cevabınızı dört gözle bekliyorum |
looking forward to your reply |
| seni görmeyi dört gözle bekliyorum |
i look forward to seeing you |
| duymayı dört gözle beklemek |
look forward to hearing |
| seni görmeyi dört gözle bekliyorum |
look forward to seeing you |
| duymayı dört gözle bekliyorum |
i look forward to hearing |
| seni görmeyi dört gözle bekliyorum |
looking forward to see you |
| seninle tanışmayı dört gözle bekliyoruz |
we look forward to meeting you |
| sizinle tanışmayı dört gözle bekliyorum |
i'm looking forward to meeting you |