bize emanet ettiğinizin büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyoruz

bize emanet ettiğinizin büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyoruz teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bize emanet ettiğinizin büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyoruz we consider it a great privilege that you have entrusted us

bize emanet ettiğinizin büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyoruz terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hastalarıma emanet emanet patients entrusted to my care
önemli olduğunu düşünüyoruz we consider it important
gerekli olduğunu düşünüyoruz we consider it necessary
uygun olduğunu düşünüyoruz we consider convenient
gerekli olduğunu düşünüyoruz we consider necessary
uygun olduğunu düşünüyoruz we think it appropriate
olduğunu düşünüyoruz we think it is
uygun olduğunu düşünüyoruz we consider suitable
olduğunu düşünüyoruz we consider that it is
gerekli olduğunu düşünüyoruz we consider it essential
yararlı olduğunu düşünüyoruz we consider useful
öyle olduğunu düşünüyoruz we feel that it is
olasılık olduğunu düşünüyoruz we think there is possibility
ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz we feel we need
görevimiz olduğunu düşünüyoruz we consider it our duty
gerekli olduğunu düşünüyoruz we feel it necessary to
zorunlu olduğunu düşünüyoruz we consider mandatory
vurgulamaya uygun olduğunu düşünüyoruz we see fit to emphasize
harika olduğunu düşünüyoruz we think it's fantastic
çok yararlı olduğunu düşünüyoruz we consider very useful
programın olduğunu düşünüyoruz we feel that the programme
daha iyi olduğunu düşünüyoruz we think it is better
kararın bu olduğunu düşünüyoruz we feel that the decision
layık olduğunu düşünüyoruz we feel are worthy
bunun doğru zaman olduğunu düşünüyoruz. we feel that this is the right time
gerekli olduğunu düşünüyoruz we consider that is necessary
arzu edilir olduğunu düşünüyoruz we consider it highly desirable
gerekli olduğunu düşünüyoruz we judge necessary
bu büyük bir ayrıcalık it is a great privilege
bir büyük ayrıcalık a great privilege to a
benim için büyük bir ayrıcalık a great privilege for me
bize emanet etmek entrusting us with
bize emanet etmek entrust us with
bize emanet entrusted us with
bize emanet entrusts us with
bize emanet ettiğiniz için teşekkür ederim thank you for entrusting us
bize emanet etmek entrusting us with your care
bize emanet ettiğin that you have entrusted us
bize emanet etmeye karar verdi decided to entrust us
büyük ayrıcalık great privilege
büyük ayrıcalık big privilege
bize bir fırsat vererek bize bir iyilik yapıyor. he is doing us a favor by giving us an opportunity to do so.
bir dünya düşünüyoruz we envision a world
bir şey düşünüyoruz we think of something
gibi bir şey düşünüyoruz we think something like
bir ayrıcalık dereotu dilluns a divendres
gerçek bir ayrıcalık a real privilege
herhangi bir hak veya ayrıcalık any rights or privileges
böyle bir ayrıcalık such a privilege
ne bir ayrıcalık what a privilege