bize emanet etmeye karar verdi

bize emanet etmeye karar verdi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bize emanet etmeye karar verdi decided to entrust us

bize emanet etmeye karar verdi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hastalarıma emanet emanet patients entrusted to my care
seyahat etmeye karar verdi decided to travel
devam etmeye karar verdi decided to pursue
devam etmeye karar verdi decided to carry on
taahhüt etmeye karar verdi decided to commit
iptal etmeye karar verdi has decided to cancel
feragat etmeye karar verdi decided to waive
hareket etmeye karar verdi decided to act on
yargılamaya devam etmeye karar verdi decided to stay the proceedings
kim istifa etmeye karar verdi who decided to step down
takip etmeye karar verdi resolves to follow
ülkeyi ziyaret etmeye karar verdi decided to visit the country
kabul etmeye karar verdi decided accepting
ihbar etmeye karar verdi decided to denounce
itiraz etmeye karar verdi has decided to object to
empoze etmeye karar verdi construed to impose
seyahat etmeye karar verdi he decided to travel
transfer etmeye karar verdi decided to transfer
çalışmaya devam etmeye karar verdi has decided to continue working
istifa etmeye karar verdi decided to resign
teşvik etmeye karar verdi decided to promote
bize ödemeye karar verdi decided to pay us
bize rehin vermeye karar verdi decided to pledge usd
karar vermeye karar verdi decided boost
bize emanet etmek entrusting us with
bize emanet etmek entrust us with
bize emanet entrusted us with
bize emanet entrusts us with
bize emanet ettiğiniz için teşekkür ederim thank you for entrusting us
bize emanet etmek entrusting us with your care
bize emanet ettiğin that you have entrusted us
bize emanet ettiğinizin büyük bir ayrıcalık olduğunu düşünüyoruz we consider it a great privilege that you have entrusted us
devam etmeye söz verdi has vowed to continue
tespit etmeye izin verdi has allowed to detect
vermek-verdi-verdi give-gave-gave
bize verdi gave us
onlar bize verdi they gave us
bize izin verdi it let us
bize haber verdi has informed us that
bize bir asansör verdi gave us a lift
bize ödünç verdi lent us
bize talimat verdi gave us instructions
bize verdi gave us away
bize bir his verdi gave us a hunch
onları bize verdi gave them to us
bize geri bildirim verdi has given us feedback
bize izin verdi he let us
bize detayları verdi provided us with details of
lütfen bize verdi kindly gave us
bize umut verdi gave us hope