| alanlarının ön planda |
forefront of their fields |
alanlarının ön planda terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ad alanlarının |
namespacing |
| alanlarının tepesinde |
top of their field |
| avrupa alanlarının |
swathes of europe |
| alanlarının tepesinde |
at the top of their field |
| doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi |
destruction of natural habitats |
| öğrenme alanlarının hızlı değerlendirilmesi |
rapid assessment of learning spaces |
| iyileştirme alanlarının belirlenmesi |
identifying areas for improvement |
| geniş orman alanlarının temizlenmesi |
clearing large areas of forest |
| balıkçılık alanlarının imar edilmesi |
zoning of fishing areas |
| makine alanlarının temizliği |
cleanliness of machinery spaces |
| orman alanlarının iyileştirilmesi |
improvement of forest stands |
| boşaltma alanlarının kapatılması |
closure of dump sites |
| radyo frekansı alanlarının neden olduğu rahatsızlıklar verdi |
conducted disturbances induced by radio-frequency fields |
| politika alanlarının çeşitliliği |
variety of policy areas |
| nadas alanlarının ekilmesi |
cultivating fallow land |
| vahşi yaşam alanlarının korunması |
conservation of wildlife habitat |
| park alanlarının döşenmesi |
paving of parking areas |
| için üreme alanlarının yok edilmesi |
eradication of breedings grounds for |
| depolama alanlarının etiketlenmesi |
labeling of storage areas |
| servis alanlarının soğuk bölümleri |
refrigerated compartments of service spaces |
| genel ilgi alanlarının serbestleştirilmesi |
liberalisation of sectors of general interest |
| yetki alanlarının ötesinde |
beyond their jurisdiction |
| büyükşehir alanlarının çevresinde |
around metropolitan areas |
| dünya mirası alanlarının yönetimi |
management of world heritage sites |
| tüm iş alanlarının daha geniş vizyonu |
broader vision of all the business areas |
| sanayi alanlarının |
swathes of industry |
| gorillerin ve yaşam alanlarının korunmasına dair anlaşma |
agreement on the conservation of gorillas and their habitats |
| yaşam alanlarının alanları |
the areas of their habitat |
| bu, etki alanlarının merkezi olarak yönetmesine izin verir |
which allows domainers to centrally manage |
| fırsat alanlarının belirlenmesi |
identification of areas of opportunity |
| doğal yaşam alanlarının korunması |
conservation of natural habitats |
| arazi alanlarının |
of land areas |
| mesleki başarıyı ön planda tutan kimse |
careerist |
| geri planda kalma |
effacement |
| kendini geri planda kalma |
self-effacement |
| arka planda |
in the background |
| ön planda |
at the forefront |
| ön planda |
in the foreground |
| arka planda |
on the background |
| arka planda |
at the background |
| ön planda |
in the forefront |
| arka planda çalışan |
running in the background |
| arka planda koş |
run in the background |
| arka planda devam |
continued overleaf |
| ön planda |
is at the forefront |
| ön planda |
on the forefront |
| ön planda olmak |
to be at the forefront |
| ön planda |
are at the forefront |
| ön planda yer aldı |
has been at the forefront |
| arka planda kal |
stay in the background |