| daha da derinleşmesi gerekiyor |
needs to deepen even more |
daha da derinleşmesi gerekiyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sermaye derinleşmesi |
capital deepening |
| sesin derinleşmesi |
deepening of the voice |
| krizin derinleşmesi |
deepening of the crisis |
| ekonomik durgunluğun derinleşmesi |
deepening economic recession |
| ekonomik krizin derinleşmesi |
deepening economic crisis |
| finansal piyasaların derinleşmesi |
deepening financial markets |
| bilginin derinleşmesi |
deepening of knowledge |
| tek pazarın derinleşmesi |
deepening of the single market |
| finansal piyasaların derinleşmesi |
deepening of financial markets |
| entegrasyonun derinleşmesi |
deepening of integration |
| ab-us finansal piyasalarının derinleşmesi |
the deepening of the eu-us financial markets |
| iç pazarın derinleşmesi |
deepening of the internal market |
| kriz derinleşmesi |
crisis deepening |
| küreselleşmenin derinleşmesi |
deepening globalization |
| küreselleşmenin derinleşmesi |
deepening of globalization |
| ilişkilerin derinleşmesi |
deepening of relationships |
| bölgesel entegrasyonun derinleşmesi |
the deepening of regional integration |
| sermaye derinleşmesi |
capital deepening for |
| katılımın derinleşmesi |
deepening participation |
| nehirlerin derinleşmesi |
deepening of rivers |
| ses derinleşmesi |
voice deepening |
| farklılıkların derinleşmesi |
deepening of the differences |
| bölünmenin derinleşmesi |
deepening of the divide |
| ekonomik ilişkilerin derinleşmesi |
deepening economic relations |
| siyasal krizin derinleşmesi |
deepening political crisis |
| işsizlik krizinin derinleşmesi |
deepening unemployment crisis |
| yoksulluğun derinleşmesi |
deepening of poverty |
| neoliberalizmin derinleşmesi |
deepening of neoliberalism |
| demokrasinin derinleşmesi |
the deepening of democracy |
| iş bölümünün derinleşmesi |
deepening division of labour |
| ilişkilerimizin derinleşmesi |
deepening of our relations |
| sektör derinleşmesi |
sector deepening |
| daha fazla iş yapılması gerekiyor |
more work needs to be done |
| daha fazla araştırma yapılması gerekiyor |
further investigation is required |
| daha fazlasını yapmak gerekiyor |
need to do more |
| daha fazla iş yapılması gerekiyor |
further work needs to be done |
| daha fazla iş yapılması gerekiyor |
more work needed to be done |
| daha fazla dikkate almak gerekiyor |
needs further consideration |
| daha fazla araştırma yapılması gerekiyor |
further investigations are needed |
| kalbin daha çok çalışması gerekiyor |
the heart needs to work harder |
| daha fazla çaba gerekiyor |
more effort is needed |
| daha fazla açıklama gerekiyor |
needs further clarification |
| daha fazla adım atılması gerekiyor |
further steps need to be taken |
| daha ileri gitmek gerekiyor |
need to go further |
| daha da güçlendirilmesi gerekiyor |
needs to be further strengthened |
| daha fazla araştırılması gerekiyor |
needs to be investigated further |
| daha fazla çalışma yapılması gerekiyor |
further studies need to be done |
| daha fazlasını yapmak gerekiyor |
needs to do more |
| daha fazla rahatlaması gerekiyor |
she needs to relax more |
| daha fazla yetiştirilmesi gerekiyor |
needs to be further cultivated |