koşulların talep ettiği gibi

koşulların talep ettiği gibi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
koşulların talep ettiği gibi as circumstances demand

koşulların talep ettiği gibi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
üye devletlerin talep ettiği gibi as requested by member states
talep edilen koşulların of the conditions demanded
yasaların izin verdiği veya talep ettiği şekilde as permitted or required by law
yasaların izin verdiği veya talep ettiği ölçüde to the extent permitted or required by law
pazarın talep ettiği malları üretmek produce the goods demanded by the marketplace
müşterinin talep ettiği teslim tarihi customer requested delivery date
müdürün talep ettiği. required by the principal.
yasaların izin verdiği veya talep ettiği durumlar dışında except as permitted or required by law
hissedarların talep ettiği şekilde. as required by shareholders.
toplumun talep ettiği that society demands
endüstrinin talep ettiği demanded by the industry
takip ettiği gibi as it follows
tahakkuk ettiği gibi as accrued
işaret ettiği gibi as he points out
tahakkuk ettiği gibi as it accrues
vekalet ettiği gibi as proxied by
ima ettiği gibi as it implies
aracılık ettiği gibi as mediated
gün geceyi takip ettiği gibi as day follows night
temsil ettiği gibi as it represents
hak ettiği gibi as it deserves
gecenin günü takip ettiği gibi as night follows day
devam ettiği gibi as he continues
devam ettiği gibi as he continued
iddia ettiği gibi as he claims
bunun temsil ettiği gibi as this represents
iki tarafın da kabul ettiği gibi as agreed by both parties
ilan ettiği gibi as he declares
ihtiyaçlarınızın dikte ettiği gibi as your needs dictate
ihlal ettiği gibi as in breach
bağlamın kabul ettiği gibi as the context admits
iddia ettiği gibi as it claims
taahhüt ettiği gibi as undertaken by
işaret ettiği gibi as she points out
devam ettiği gibi as it pursues
teşvik ettiği gibi as encouraged by
kelimenin ima ettiği gibi as the word implies
onun ifade ettiği gibi as he refers
tarif ettiği gibi as she describes
kabul ettiği gibi as it agrees
hitap ettiği gibi as he addresses
tahmin ettiği gibi as he predicted
tarif ettiği gibi as he describes it
bunun ima ettiği gibi as this implies
ima ettiği gibi yorumlandı construed as implying
ısrar ettiği gibi as insisted
ilan ettiği gibi as he so declares
ekonomik olayların dikte ettiği gibi as economic events dictate
ima ettiği gibi as implying that
hitap ettiği gibi as she addresses