ortadan kaldırılmasını sağlar

ortadan kaldırılmasını sağlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ortadan kaldırılmasını sağlar provides for the elimination

ortadan kaldırılmasını sağlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kabul, ortadan kaldırılmasını sağlar acceptance renders the abolition
yoksulluğun ortadan kaldırılmasını sağlamak achieve poverty eradication
ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını amaçlayan faaliyetler actions aimed at eliminating discrimination
ortadan kaldırılmasını sağlamak ensure elimination
bilgilerin kaldırılmasını sağlar allows removing the information
kaldırılmasını sağlar provides for the removal
kaldırılmasını sağlar provides for the abolition
ölüm cezasının kaldırılmasını hedefleyen aiming at the abolition of the death penalty
gümrük vergilerinin kaldırılmasını hızlandırmak accelerating the elimination of customs duties
kaldırılmasını denetleme controlling the removal of
kaldırılmasını istemek seek its removal
kaldırılmasını başlattı has initiated the abolition of
40 yayının kaldırılmasını önerdi proposed that 40 posts be abolished
kaldırılmasını önerir proposes the removal
kaldırılmasını istemek requesting the removal of the
onların kaldırılmasını düzenlemek arrange their removal
yürürlükten kaldırılmasını talep ediyor demands the repeal
yaptırımların kaldırılmasını düşünün consider the lifting of sanctions
hayvan testlerinin kaldırılmasını ilerletiriz we advance the elimination of animal testing
sağlar sağlar provides allows
sağlar ve sağlar provides and allows
ortadan kaldırmak abolish
bürokratik engelleri ortadan kaldırmak debureaucratize
ortadan kaldırmak phase out
ortadan kaldırmalı sublate
her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi convention on the elimination of all forms of discrimination
israfı ortadan kaldırmak eliminate waste
ihtiyacı ortadan kaldırır eliminates the need
ortadan aşağıya down the middle
olasılığı ortadan kaldırmak rule out the possibility
ihtiyacı ortadan kaldırmak eliminate the need
ortadan kaldırılabilen eliminable
kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması komitesi committee on the elimination of discrimination against women
her türlünün ortadan kaldırılmasına ilişkin uluslararası sözleşme international convention on the elimination of all forms of
yoksulluğun ortadan kaldırılması poverty eradication
yoksulluğu ortadan kaldırmak eradicate poverty
ortadan kaldırarak by eliminating
şüpheleri ortadan kaldırmak dispel doubts
ortadan kaybolmak make disappear
ihtiyacını ortadan kaldırır eliminates the need for
ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılması komitesi committee on the elimination of racial discrimination
ihtiyacı ortadan kaldırmak eliminating the need
yoksulluğun ortadan kaldırılması eradication of poverty
neredeyse ortadan kaldırın virtually eliminate
karmaşıklığı ortadan kaldırmak cut through complexity
ortadan kaldırmak scoot out
büyük ölçüde ortadan kaldırıldı largely eliminated
kıyafetlerini ortadan kaldır put away your clothes
büyük ölçüde ortadan kayboldu largely disappeared
ortadan from the middle