öğrenmiş olup olmadıkları

öğrenmiş olup olmadıkları teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
öğrenmiş olup olmadıkları whether they have learnt

öğrenmiş olup olmadıkları terimi için benzer kelimeler ve anlamları

uygulanabilir olup olmadıkları whether they are feasible
doğal olup olmadıkları whether they naturally
düşük olup olmadıkları whether they are lower
aktif olup olmadıkları whether they are active
hala olup olmadıkları whether they are still
taraflar arasında yazılı olup olmadıkları whether or not in writing between the parties
tabi olup olmadıkları whether they are subject to
onların farkında olup olmadıkları whether they are aware
doğru olup olmadıkları whether or not they are true
niyetinde olup olmadıkları whether or not they intend
hala dat olup olmadıkları whether they are still up to dat
aynı fikirde olup olmadıkları whether or not they agree
öğrenmiş adam learned man
öğrenmiş olmak having learnt
öğrenmiş olacağım i will have learned
öğrenmiş olabilir might have learned
amerikan öğrenmiş topluluklar konseyi american council of learned societies
öğrenmiş olmalı must have learned
olmadıkları için since they do not
kiminle aynı fikirde olmadıkları with whom they disagree
olmadıkları gibi as they do not
öğrenmiş olacak will have learned
öğrenmiş olabilirsin you may have learnt
olmadıkları sürece as long as they are not
öğrenmiş olacak will already learned
öğrenmiş olabilirler they might have learned
ingilizce öğrenmiş olmak having studied english
sahip olmadıkları para money they don't have
yeni beceriler öğrenmiş learnt new skills
ne olmadıkları ile tanımlanır defined by what they are not
öğrenmiş gibiydi seemed to have learned
öğrenmiş olacak mıyım will have i learnt?
öğrenmiş olmak having learned through
ispanyolca öğrenmiş learned spanish
özel beceriler öğrenmiş learned special skills
bu durumu öğrenmiş olmak having learned of this situation
kayıtlı olmadıkları sürece unless they are registered
öğrenmiş olacağım i'll have learned
geliyor ya da gidiyor, birinin olup olmadığını bilmiyorum coming or going, not know if one is
olup cibuti jibuti
sınırlandırmalı olup, yağ oiltight
yakın olup recentness
olup olmadığını whether
olup olmadığını as to whether
olup olmadığını whether it be
olup olmadığını on whether
olup olmamasına bağlı olarak depending on whether
olup olmadığı ve nasıl whether and how
olup olmadığını whether in
olup olmadığını of whether