kişi bütün bunların çok karmaşık olduğunu düşünebilir, ancak gerçekte

kişi bütün bunların çok karmaşık olduğunu düşünebilir, ancak gerçekte teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kişi bütün bunların çok karmaşık olduğunu düşünebilir, ancak gerçekte one may think that all this is very complicated, but in fact

kişi bütün bunların çok karmaşık olduğunu düşünebilir, ancak gerçekte terimi için benzer kelimeler ve anlamları
gerçekte gerçekte in reality though
gerçekte ve gerçekte in truth and reality
onun olduğunu düşünebilir can consider him to be
ancak gerçekte however in reality
gerçekte kim olduğunu hatırla remember who you really are
gerçekte kim olduğunu ifade et express who you really are
bunların veya bunların varsayılanı thereof or default thereunder
bunların olduğunu kabul eder agrees that these are
bunların olduğunu kabul eder agrees that those are
bunların nerede olduğunu bil know where these are
bütün bunların yanında besides all this
bütün bunların ışığında in light of all this
bütün bunların arkasında behind all this
bütün bunların ortasında in the midst of all this
bütün bunların kalbinde at the heart of all this
bütün bunların etkisi the effect of all this
bütün bunların karşısında in the face of all this
bütün bunların ortasında in the middle of all that
bütün bunların yanında by all this
bütün bunların yanında beside all this
bütün bunların altında beneath all this
bütün bunların üstesinden gel overcome all this
bütün bunların üstünde over their entire
bütün bunların altında beneath all of this
bütün bunların ışığında in light of all of this
bütün bunların bir bedeli var all this comes at a price
bütün bunların altında underneath all that
bütün bunların sorunu the problem of all these
bütün bunların sonucu the outcome of all this
ancak bu ancak yet this however
ancak, ancak but were, however,
ancak karmaşık however complex
ancak karmaşık but it's complicated
ancak karmaşık however complicated
karmaşık ve karmaşık complex and intricate
karmaşık ve karmaşık complex and complicated
düşünebilir might think
düşünebilir might consider
uygun düşünebilir may think fit
biri düşünebilir one might think
düşünebilir may think
biri düşünebilir one may think
düşünebilir can consider
düşünebilir could think
biri bunu düşünebilir one might think that
uygun düşünebilir may think proper
bir düşünebilir one might consider
biri düşünebilir one could think
bazıları düşünebilir some may think
sadece düşünebilir may deem just