ona verilen güç

ona verilen güç teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ona verilen güç power vested in him

ona verilen güç terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ona ona him her
ona ve ona teşekkür etti thanked him and his
ona verilen conferred upon him
ona verilen conferred on him
ona verilen granted thereon
ona verilen bestowed on him
ona verilen bestowed upon him
ona verilen yetkiler powers vested in him
ona verilen cenneti haven given to her
ona verilen given that she was
ona verilen güven trust placed in him
ona güç verdi gave him the power to
ona güç verildi he was given power
ona güç vermek affording it the power
ona güç vermek granting him a power
ona güç verir gives her the strength
verilen bilgi verilen given the information provided
verilen veya verilen provided or given
size verilen veya verilen granted or conferred to you
size verilen veya verilen granted to or conferred upon you
verilen ve verilen granted and vested
verilen veya verilen offered given or
verilen güç power conferred
verilen güç given strength
verilen güç power granted
bana verilen güç power vested in me
verilen güç delivered power
izin verilen güç allowable strength
izin verilen güç permissible power
izin verilen maksimum güç maximum permissible power
verilen güç adaptörü supplied power adapter
verilen güç kablosu supplied power cable
verilen bir güç için for a given power
verilen bir güç a given power
tüzüğe göre verilen güç power vested in it by statute
izin verilen güç tasarımı allowable strength design
verilen güç power bestowed
güç mutlak güç yozlaşma eğilimindedir power tends to corrupt absolute power corrupts absolutely
güç ve güç power and might
güç ve güç strength and power
güç ve güç power and strength
güç veya güç dengesizliği imbalance of power or strength
güç kaynağı güç energize power supply
güç veya güç power or force
güç kaynağından güç power from the power supply
güç kaynağı ve güç kablosu power supply and power cord
ona bak anyroad
ona kadar say count to ten
bir tane pasta ye ve ona da sahip ol eat one's cake and have it, too
ona her