protrombin sürelerinin izlenmesine dayalı

protrombin sürelerinin izlenmesine dayalı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
protrombin sürelerinin izlenmesine dayalı based on monitoring of prothrombin times

protrombin sürelerinin izlenmesine dayalı terimi için benzer kelimeler ve anlamları

ilerlemenin izlenmesine izin vermek allowing monitoring of progress
uyumun izlenmesine ilişkin göstergeler hakkında rapor report on indicators for monitoring compliance with
teslimat sürelerinin uzatılması lengthening delivery times
gözaltı sürelerinin uzunluğu the length of their detention
teslimat sürelerinin kısaltılması shortening delivery times
ikinci görev sürelerinin sonunda provided that by the end of their second term of office they
görev sürelerinin bitiminden sonra tekrar seçilmeye uygun eligible for re-election after the completion of their term
nadas sürelerinin kısalması shortening of fallow periods
proserum protrombin dönüşüm hızlandırıcısı proserum prothrombin conversion accelerator
protrombin prothrombin
protrombin hızlandırıcısı prothrombin accelerator
protrombin testi prothrombin test
serum protrombin dönüşüm hızlandırıcısı serum prothrombin conversion accelerator
protrombin zamanı prothrombin time
protrombin kompleks konsantresi prothrombin complex concentrate
uzun süreli protrombin zamanı prolonged prothrombin time
protrombin aktivitesi prothrombin activity
protrombin gen mutasyonu prothrombin gene mutation
aktive protrombin kompleksi konsantresi activated prothrombin complex concentrate
protrombin zaman testi prothrombin time test
protrombin kompleksi prothrombin complex
protrombin g20210a mutasyonu prothrombin g20210a mutation
protrombin aktivasyonu prothrombin activation
protrombin endeksi prothrombin-index
protrombin mutasyonu prothrombin mutation
gerçeklere dayalı ve sadece iddialara dayalı değil based on facts and not merely on allegations
varlığa dayalı fon asset-backed fund
varsayıma dayalı çıkarsama hypothetico-deductive
devamlı iyeliğe dayalı mülkiyet hakkı udal
sezgiye dayalı tahmin guesstimate
dayalı based on
dayalı based upon
kanıta dayalı evidence-based
olaya dayalı event-driven
zamana dayalı time-based
talebe dayalı demand-driven
cinsiyete dayalı şiddet gender-based violence
varlığa dayalı menkul kıymetler asset-backed securities
gerçeklere dayalı fact-based
performansa dayalı performance-based
standartlara dayalı standards-based
bilime dayalı science-based
riske dayalı yaklaşım risk-based approach
yere dayalı place-based
araştırmaya dayalı research-based
ihracata dayalı export-led
varlığa dayalı asset-backed
varsayıma dayalı based on the assumption
gevşek dayalı loosely based
kurallara dayalı rules-based