yürümeyi tercih ediyorsun

yürümeyi tercih ediyorsun teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yürümeyi tercih ediyorsun you prefer walking

yürümeyi tercih ediyorsun terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yürümeyi tercih ederim i prefer walking
yürümeyi tercih et prefer walking
yürümeyi tercih ederim i would rather walk
tercih ediyorsun you would rather
tercih ediyorsun you prefer
yine de tercih ediyorsun however you prefer
göndermeyi tercih ediyorsun you prefer sending
geçmeyi tercih ediyorsun you prefer pass
bizi aramamızı tercih ediyorsun you prefer us to call you
bakmayı tercih ediyorsun you rather look
yürümeyi severim i like walking
yürümeyi severim i love walking
yürümeyi bırak stop walking
yürümeyi öğren learn to walk
yürümeyi biliyor know how to walk
yürümeyi teşvik etmek promote walking
dağlarda yürümeyi severim i like walking in mountains
yürümeyi seviyorum i enjoy walking
öğrenciler yürümeyi sever students enjoy walking
yürümeyi etkiler affects walking
yürümeyi unutma be sure to walk
yürümeyi zorlaştırabilir can make walking difficult
yürümeyi sever she likes to walk
yürümeyi öğrenen çocuklar children learning to walk
yeniden yürümeyi öğrenmek learning to walk again
yürümeyi severdi he liked to walk
yürümeyi kolaylaştır make it easy to walk
yürümeyi bırakma do not stop walking
yürümeyi dene try walking
yürümeyi durdurmak stopping to walk
yürümeyi teşvik etmek encourage walking
yürümeyi başardım i managed to walk
yürümeyi sever likes walking
yürümeyi kolaylaştırmak making walking easier
yürümeyi bıraktık we stopped walking
yürümeyi en aza indirir minimize walking
yürümeyi sever he likes walking
birlikte yürümeyi seviyorum i love walking along
yürümeyi sever she likes walking
tercih edilen ve tercih edilmeyen preferred and non-preferred
tercih edilen veya tercih edilen stok preferred or preference stock
tercih etmeyi tercih edersiniz you'd rather choose
bunu kabul ediyorsun you acknowledge that
kabul ediyorsun you acknowledge
temsil ediyor ve garanti ediyorsun you represent and warrant
beni tahrik ediyorsun beni azdırıyorsun beni baştan çıkarıyorsun you turn me on
onaylıyor ve kabul ediyorsun you acknowledge and agree
bağlanmayı kabul ediyorsun you agree to be bound
sen onu temsil ediyorsun you represent that
benden nefret ediyorsun you hate me