bir şey fark ettin

bir şey fark ettin teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir şey fark ettin you notice something

bir şey fark ettin terimi için benzer kelimeler ve anlamları
feragat ettin ve iddia etmemeyi kabul ettin you waive, and agree not to assert
bir eğilim fark ettin mi? notice a trend ?
fark ettin mi did you notice
fark ettin mi have you noticed
fark ettin you realize
fark ettin mi do you notice
hiç fark ettin mi have you ever noticed
onları fark ettin made them realize
sadece fark ettin you only notice
fark ettin mi have you realized
onu fark ettin you noticed her
hiç ne kadar zor olduğunu fark ettin mi have you ever noticed how hard
bir şey kabul ettin mi did you agree something
fark-içinde-fark difference-in-difference
bir yazıcı entegre ettin have integrated a printer
bir kere takip ettin once you have followed
bir kere taahhüt ettin once you have committed
garip bir şey fark ettim noticed something odd
değişen bir şey fark ettim i noticed something changing
bir şey fark etmeye değer something is worth noticing
kim bir şey fark etmedi. who don't realize anything.
bir şey fark ettim noticed anything
fark ettikleri bir şey something they notice
bir şey fark etti he realised something
farklı bir şey fark ediyor she notices something different
fark ettiğim bir şey something which i noticed
ettin ettin
tanrım tanrım neden beni terk ettin my god my god why hast thou forsaken me
hiç merak ettin mi have you ever wondered
günümü gün ettin you have made my day
tahmin ettin you guessed it
teşvik ettin have encouraged
takip ettin have followed
kontrol ettin mi have you checked
tazminat vermeyi kabul ettin you agree to indemnify
nasıl cüret ettin how did you dare
hiç ziyaret ettin mi have you ever visited
merak ettin mi wondered whether
kabul ettin you have agreed
yapmamayı kabul ettin you agree not to
bunu hak ettin you earned it
kontrol ettin mi did you check
ziyaret ettin mi have you visited
kabul ettin mi did you agree
hiç merak ettin mi do you ever wonder
sipariş ettin you ordered
feragat ettin you waive
uymayı kabul ettin you agree to comply with
kör ettin rob you blind
sen işaret ettin you made your point