ürün kalitesinin artması

ürün kalitesinin artması teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ürün kalitesinin artması increase of product quality

ürün kalitesinin artması terimi için benzer kelimeler ve anlamları

ürün kalitesinin iyileştirilmesi product quality improvement
t kalitesinin korunması, korunması ve iyileştirilmesi preservation, protection and improvement of the quality of t
hava kalitesinin iyileştirilmesi air quality improvement
su kalitesinin iyileştirilmesi water quality improvement
su kalitesinin iyileştirilmesi improving water quality
ateşleme kalitesinin bir ölçüsü a measure of ignition quality
gıda kalitesinin korunması food quality protection
daha yüksek bir yaşam kalitesinin kazanılması the attainment of a higher quality of life
konut kalitesinin iyileştirilmesi improving housing quality
vatandaşların yaşam kalitesinin iyileştirilmesi improvement of citizens quality of life
turizm kalitesinin taahhüdü commitment of tourism quality
yeraltı suyu kalitesinin bozulması degradation of groundwater quality
hava kalitesinin iyileştirilmesi improvement air quality
bakım kalitesinin iyileştirilmesi improving care quality
hizmet kalitesinin izlenmesi service-quality monitoring
su kalitesinin izlenmesi monitoring of water quality
hizmet kalitesinin uygulanması implementing service quality
eğitim kalitesinin iyileştirilmesi improving the quality of education
mal kalitesinin izlenmesi goods quality monitoring
hizmet kalitesinin iyileştirilmesi. service quality improvement.
gıda kalitesinin iyileştirilmesi food quality improvement
okul kalitesinin iyileştirilmesi school quality improvement
ispanyadaki kıyı banyo suyunun kalitesinin sağlanması to ensure that the quality of inshore bathing water in spain
deneyimin artması expertize
sermayenin artması raising capital
işsizliğin artması rising unemployment
işsizliğin artması soaring unemployment
şiddetin artması escalation of violence
artması bekleniyor is likely to increase
artması bekleniyor is expected to increase
artması muhtemel are likely to increase
artması bekleniyor expected to increase
beklentilerin artması heightened expectations
artması muhtemel likely to increase
olasılığın artması increasing likelihood
talebin artması spike in demand
işbirliğinin artması increased collaboration
anlaşmazlığın artması escalation of conflict
işsizliğin artması increased unemployment
satışların artması boosted sales
belirginliğin artması increasing salience
eşitsizliğin artması widening inequality
işsizliğin artması growing unemployment
nefes darlığının artması increasing shortness of breath
kamu bilincinin artması increased public awareness
popülaritesinin artması increasing in popularity
eşitsizliklerin artması widening inequalities
giderlerin artması increasing expenses
eşitsizliklerin artması widening disparities
artması bekleniyor are expected to increase