| senin için daha çok şey ifade ediyor |
means more to you |
senin için daha çok şey ifade ediyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bu senin için en çok şey ifade ediyor, |
that mean the most to you, |
| bu benim için çok şey ifade ediyor |
that means a lot to me |
| benim için çok şey ifade ediyor |
it means so much to me |
| bu benim için çok şey ifade ediyor |
it means a lot for me |
| benim için çok şey ifade ediyor |
means so much to me |
| benim için çok şey ifade ediyor |
means a lot for me |
| bu benim için çok şey ifade ediyor |
this means a lot to me |
| bu benim için çok şey ifade ediyor |
that means so much to me |
| o benim için çok şey ifade ediyor |
he means a lot to me |
| benim için çok şey ifade ediyor |
it means much to me |
| insanlar benim için çok şey ifade ediyor |
people means a lot to me |
| senin için ne ifade ediyor |
what does it mean for you |
| senin için ne ifade ediyor |
what does mean for you |
| senin için anlam ifade ediyor |
does make sense for you |
| çok şey ifade ediyor |
mean a lot |
| çok şey ifade ediyor |
means many things |
| çok şey ifade ediyor |
means a great deal |
| çok şey ifade ediyor |
it means a great deal |
| çok şey ifade ediyor |
implies a great deal |
| çok şey ifade ediyor |
has meant a lot |
| onun için daha çok şey ifade ediyordu |
meant more to him |
| bir şey ifade ediyor |
means anything |
| bu bir şey ifade ediyor |
that means something |
| özel bir şey ifade ediyor |
makes special mention |
| bir şey ifade ediyor |
makes something sense |
| bu gerçekten bir şey ifade ediyor |
that truly means something |
| bu sana bir şey ifade ediyor mu |
does this mean anything to you |
| bu bir şey ifade ediyor |
a this-means-something |
| ne zaman bir şey ifade ediyor |
it means something when |
| ona bir şey ifade ediyor |
means something to her |
| benim için çok şey ifade ediyorsun |
you mean a lot to me |
| benim için çok şey ifade ediyordu |
meant a lot to me |
| onun için çok şey ifade etmek |
mean a lot to him |
| onun için çok şey ifade ediyordu |
meant a lot to her |
| benim için çok şey ifade |
meaning a lot to me |
| onun için çok şey ifade ediyorum |
i means a lot to her |
| gülmen senin için her şey çok güzel |
it s all very well for you to laugh |
| çok az anlam ifade ediyor |
it makes little sense |
| çok az anlam ifade ediyor |
makes little sense |
| çok az anlam ifade ediyor |
it make little sense |
| bir şey hiçbir şey ifade etmez |
something makes no representations that the |
| bir şey ifade etmeyen bir şey |
something that doesn't make sense |
| daha ekonomik anlam ifade ediyor |
makes better economic sense |
| senin ve senin için en iyi dileklerimle |
best wishes to you and yours |
| senin ve senin için |
for you and yours |
| senin için ve senin aracılığıyla |
to you, and through you |
| senin için yapabileceğim bir şey için |
for u anything i can |
| çeşitlilik sizin için ne ifade ediyor? |
what does diversity mean to you? |
| için endişesini ifade ediyor |
expresses its concern for |
| kalbim senin için atmaya devam ediyor |
my heart goes on beating for you |