ancak her şeyin bir ilki vardır

ancak her şeyin bir ilki vardır teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ancak her şeyin bir ilki vardır but there's a first time for everything

ancak her şeyin bir ilki vardır terimi için benzer kelimeler ve anlamları
her şeyin bir ilki vardır there's a first time for everything
her güzel şeyin bir sonu vardır all good things come to an end
her şeyin bir sınırı vardır everything has a limit
her şeyin bir bedeli vardır everything has a price
her şeyin bir sınırı vardır everything has its limit
her şeyin bir anlamı vardır everything has a sense
her şeyin bir anlamı vardır everything has a meaning
bir serinin ilki the first of a series of
bunun bir ilki a first of this
bir üçlemenin ilki the first of a trilogy
tasdiklerinin hakkı vardır ancak zorunluluğu yoktur, its designees shall have the right, but not the obligation,
ancak, o vardır however, he has
ilki first off
bunlardan ilki the first of which
birçoğunun ilki the first of many
onun ilki his first
bunlardan ilki the first of those
ilki oluşur the first one consists
ilki gitti the first one went off
ilki biyolojik kontrol ajanı olan bacillus firmus the first is the biological control agent bacillus firmus
ilki kuruldu in which the first were founded
ilki kaydedildi the first one recorded in
ilki o the first one is that
ilki ile ilgili the first one is related to
beklenen beşinin ilki the first of five anticipated
aşağıdakilerden ilki gerçekleşene kadar until the first of the following occurs
ilki the first of which was
ilki eğer başaramazsanız if a first you don't succeed
bu gösterilerin ilki the first of these shows
ilki endişelendiriyor the first one concerns
ilki onurlandırmak to honor the first
her bulutun gümüş bir çeperi vardır every cloud has a silver lining
her zaman bir yolu vardır there is always a way
her bulutun bir gümüşü vardır every cloud has a silver
her bulutun gümüş bir çizgisi vardır every cloud has a silver line
her gümüş astarın bir bulutu vardır every silver lining has a cloud
her üyenin bir oy hakkı vardır. each member has one vote
her payın bir oy hakkı vardır. each share has one vote
her üyenin bir oy hakkı vardır. each member shall have one vote
her zaman bir sebep vardır there is always a reason
her bulutun gümüş bir astarı vardır every clouds has a silver lining
her yönetmenin bir oy hakkı vardır. each director shall have one vote.
her partinin bir hakkı vardır each party has a right
her odada bir banyo vardır each room has a bathroom
her zaman bir yer vardır always has a place
her zaman bir şans vardır there is always a chance that
her insanın bir güzelliği vardır every person has a beauty
her zaman bir şey vardır has always something
her seçmenin bir oyu vardır each elector has one vote
her zaman bir tane vardır there is always one