statik elektrik ve elektromanyetik radyasyon.

statik elektrik ve elektromanyetik radyasyon. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
statik elektrik ve elektromanyetik radyasyon. static electricity, and electromagnetic radiation.

statik elektrik ve elektromanyetik radyasyon. terimi için benzer kelimeler ve anlamları

elektromanyetik radyasyon electro-magnetic radiation
elektromanyetik radyasyon electromagnetic radiation
elektromanyetik radyasyon spektrumu electromagnetic radiation spectrum
güçlü elektromanyetik radyasyon strong electromagnetic radiation
iyonlaştırıcı olmayan elektromanyetik radyasyon non-ionizing electromagnetic radiation
kapsamlı elektromanyetik radyasyon extensive electromagnetic radiation
iyonlaştırıcı elektromanyetik radyasyon ionising electromagnetic radiation
elektromanyetik radyasyon enerjisi paketleri packets of electromagnetic radiation energy
elektromanyetik radyasyon spektrumu spectrum of electromagnetic radiation
elektrik, manyetik ve elektromanyetik alanlar electric, magnetic and electromagnetic fields
zamanla değişen elektrik, manyetik ve elektromanyetik alanlar. time-varying electric, magnetic and electromagnetic fields.
statik elektrik static electricity
statik elektrik static electric
statik elektrik boşalması static electric discharge
statik elektrik yükü static electric charge
statik elektrik yükü static electrical charge
statik elektrik birikmesi build up of static electricity
statik elektrik tehlikeleri static electricity hazards
statik elektrik birikmesi static electricity build up
statik elektrik boşalması static electricity discharge
güçlü statik elektrik strong static electricity
statik elektrik boşalması discharge of static electricity
statik elektrik gibi such as static electricity
elektrik ve elektrik electric and electrical
elektrik devrelerine veya elektrik devrelerine bağlantı yapmak için for making connections to or in electrical circuits
elektrik üretimi ve elektrik power generation and electrical
elektrik şebekesi elektrik utility grade electricity
elektrik kesintileri ile devam eden elektrik kesintilerine neden olan d. resulting in ongoing electricity cuts, with power outages d
elektrik kesintileri ve elektrik kesintileri power shortages and blackouts
elektrik sağlayan elektrik hatları power lines that deliver electricity
elektromanyetik electromagnet
elektromanyetik electromagnetic
elektromanyetik alan electromagnetic field
elektromanyetik güç electromagnetic force
elektromanyetik indüksiyon electromagnetic induction
elektromanyetik etkileşim electromagnetic interaction
elektromanyetik moment electromagnetic moment
elektromanyetik nabız electromagnetic pulse
elektromanyetik pompa electromagnetic pump
elektromanyetik spektrum electromagnetic spectrum
elektromanyetik bant electromagnetic tape
elektromanyetik birim electromagnetic unit
elektromanyetik dalga electromagnetic wave
elektromanyetik dalgalar electromagnetic waves
elektromanyetik uyumluluk electromagnetic compatibility
elektromanyetik alan incelemesi electromagnetic site survey
elektromanyetik uyumluluk direktifi electromagnetic compatibility directive
elektromanyetik ortam electromagnetic environment
elektromanyetik debriyaj electromagnetic clutch
elektromanyetik bozulma electromagnetic disturbance