daha proaktif bir rol almak

daha proaktif bir rol almak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
daha proaktif bir rol almak take a more proactive role

daha proaktif bir rol almak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
proaktif bir rol almak take a proactive role
proaktif bir rol a proactive role
proaktif bir rol benimsemek adopt a proactive role
proaktif bir rol sürdürmek maintain a proactive role
aktif ve proaktif bir rol an active and proactive role
proaktif bir rol aldı taken a proactive role
proaktif bir rol oynamak play a proactive role
proaktif rol proactive role
sorunu proaktif olarak ele almak address the issue proactively
proaktif önlemler almak take proactive measures
daha proaktif bir yaklaşım a more proactive approach
daha aktif rol almak taking on a more active role
daha fazla rol almak take further part
daha fazla rol almak become more a part
daha aktif rol almak take on a more active role
rol almak için daha iyi konumda olmak be in a better position to act
daha proaktif more proactive
daha proaktif ol be more proactive
daha proaktif hale gelmek become more proactive
ihracata daha proaktif yaklaşım more proactive approach to issuing
daha proaktif sonuçlar more proactive results
öncü bir rol almak taking a leading role
bir filmde rol almak act in a movie
önemli bir rol almak take an important role
aktif bir rol almak taking an active part
önemli bir rol almak take a prominent role
merkezi bir rol almak take a central role
küresel bir rol almak to take up a global role
önemli bir rol almak taking an important role
proaktif bir yaklaşım benimsemek take a proactive approach
proaktif bir yaklaşım a proactive approach
proaktif bir şekilde in a proactive manner
proaktif bir yaklaşım sergiliyor takes a proactive approach
proaktif bir duruş sergilemek take a proactive stance
proaktif bir duruş sergilemek taking a proactive stance
proaktif bir yaklaşım benimsemek take proactive approach
proaktif bir duruş a proactive stance
proaktif bir yönetim stratejisi a proactive management strategy
proaktif bir şekilde. in a proactive fashion.
proaktif bir danışman a proactive consultant
güçlü bir proaktif a strong proactive
proaktif bir şekilde in a proactive way
proaktif bir yaklaşım benimsemek taking a proactive approach
yeni bir proaktif yaklaşım a new proactive approach
proaktif bir yaklaşımla with a proactive approach
proaktif bir süreç a proactive process
rol almak take in good part
rol almak taking part
aktif rol almak take an active role
rol almak take a role