proaktif bir yaklaşım

proaktif bir yaklaşım teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
proaktif bir yaklaşım a proactive approach

proaktif bir yaklaşım terimi için benzer kelimeler ve anlamları
proaktif bir yaklaşım benimsemek take a proactive approach
proaktif bir yaklaşım sergiliyor takes a proactive approach
proaktif bir yaklaşım benimsemek take proactive approach
proaktif bir yaklaşım benimsemek taking a proactive approach
yeni bir proaktif yaklaşım a new proactive approach
daha proaktif bir yaklaşım a more proactive approach
proaktif yaklaşım proactive approach
proaktif yaklaşım proactively approach
ihracata daha proaktif yaklaşım more proactive approach to issuing
proaktif uygulamalı yaklaşım proactive hands-on approach
önleyici ve proaktif yaklaşım preventive and proactive approach
yaklaşım-yaklaşım approach-approach
proaktif bir rol a proactive role
proaktif bir rol benimsemek adopt a proactive role
proaktif bir rol almak take a proactive role
proaktif bir şekilde in a proactive manner
proaktif bir duruş sergilemek take a proactive stance
proaktif bir duruş sergilemek taking a proactive stance
proaktif bir duruş a proactive stance
proaktif bir yönetim stratejisi a proactive management strategy
proaktif bir şekilde. in a proactive fashion.
proaktif bir danışman a proactive consultant
güçlü bir proaktif a strong proactive
proaktif bir şekilde in a proactive way
proaktif bir rol sürdürmek maintain a proactive role
proaktif bir yaklaşımla with a proactive approach
proaktif bir süreç a proactive process
aktif ve proaktif bir rol an active and proactive role
proaktif bir rol aldı taken a proactive role
daha proaktif bir rol almak take a more proactive role
proaktif bir rol oynamak play a proactive role
proaktif proactive
proaktif inhibisyon proactive inhibition
proaktif proactively
proaktif ol be proactive
proaktif rol proactive role
proaktif tavır proactive attitude
proaktif yönetim proactive management
proaktif kişi proactive person
proaktif duruş proactive stance
proaktif izleme proactive monitoring
proaktif önlemler proactive measures
proaktif olarak meşgul proactively engage
proaktif olmak being proactive
proaktif olarak yönet proactively manage
proaktif adımlar proactive steps
proaktif katılım proactive engagement
proaktif tarz proactive manner
proaktif yardım proactive outreach
proaktif iletişim proactive communication