zamanında istekte bulunmak

zamanında istekte bulunmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
zamanında istekte bulunmak make a timely request

zamanında istekte bulunmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
istekte bulunmak put in a request
istekte bulunmak put a request
ile istekte bulunmak raise a request with
istekte bulunmak be entitled to request
burada istekte bulunmak hereby requesting
istekte bulunmak have the audacity to request
istekte bulunmak have authority to request
satıcıya istekte bulunmak requesting to vendor
istekte bulunmak isteyen who wish to claim
inceleme için istekte bulunmak make a request for review
doğrudan istekte bulunmak make a direct request
resmi bir istekte bulunmak put in a formal request
doğrudan istekte bulunmak make requests directly
biraz istekte bulunmak make some request
yönetici istekte bulunmak requesting supervisor
yazılı olarak istekte bulunmak put a request in writing
doğrudan istekte bulunmak requesting directly
kural uyarınca istekte bulunmak request pursuant to rule
senin için bir istekte bulunmak make a request for you
istekte bulunma making requests
lütfen istekte bulunun please request
istekte bulunanlar requesting parties
bu istekte in this request
resmi bir istekte bulundu filed a formal request
istekte bulunan takım requesting team
kullanıcıdan istekte bulunup bulunmayacağını sor prompt the user whether to
otomatik olarak istekte bulunma automatically requesting
e yasaların öngördüğü şekilde temyizde bulunur ve meşruiyetini savunmak için istekte bulunur e appeals as envisaged by law, and file requests to defend his legitimate
çözünürlükte istekte bulunma request in resolution
ayrıca istekte bulunabilir may also consider requesting
istekte bulunmayı öner recommend requesting
telefonla istekte bulunma made a request by phone
istekte belirtilen stated in the request
her iki istekte de on both requests
istekte belirtilen set forth in the request
her istekte in every request
zamanında ve zamanında timely and in due form
zamanında ve zamanında in a prompt and timely manner
zamanında ve zamanında in a prompt and timely fashion
zamanında bir bildirimde bulunmak provide a timely notice
tüm iyi zamanında all in good time
zamanında at a time
tam zamanında in good time
tam zamanında in the fullness of time
zamanında in time
zamanında intime
tam zamanında just in time
tam zamanında just-in-time
zamanında on schedule
zamanında on time